Ad&Soyad: Victoria Nessy Cash
Kişisel Özellikler: Çalışkan, zeki, asi, başkalarını yönetmeyi seven, taklitçilere tahammül edemeyen, kimi zaman son derece uysal, yalnızlıktan hoşlanan, arkadaşlarıyla takılmayı pek fazla tercih etmeyen, sabırsız bir kişiliğe sahiptir..
Fiziksel Özellikler: Siyah saçları ve renkli gözleriyle her zaman gurur duymuştur. Orta boy ve kiloda olmasına karşın bundan pek de memnun değildir.
Örnek RP: [ Başka bir sitedeki kullanıcım adına yazdığım rp..]
-Lisa… Lisa müsait misin?
Lisa bu sesleri duyunca birden irkildi. Bambaşka hayallerdeydi o. Geleceğine yönelik hayallerdi bunlar. Çoğu da imkânsız… Gelen her kimse onu içeri almayacaktı. Yalnız kalmak istiyordu. Biraz kendi kafasını dinlemek, başkalarının yönergelerine göre hareket etmek istemiyordu. Ama o ne kadar çabalarsa çabalasın dışarıdan bir güç onun düşüncelerini değiştiriyor, yapmak istediği işlerden alıkoyuyordu. Oturduğu yumuşak tüyleri olan siyah renkli koltuğundan kalktı ve aynanın karşısına geçti. Bir yandan da ses tonunu yükselterek
“Evet müsatim. Gelebilirsin.” dedi istemeyerek de olsa.
Kapı ufak bir gıcırtıyla açıldı ve içeri annesi girdi. Annesinin üzerinde Lisanın en sevdiği kıyafetleri bulunuyordu. Annesi Jane’in saçları kıvırcıktı ama şimdi dümdüzdü. Lisa neler olduğuna bir anlam veremeden annesi söze girdi:
“ Aşağıda bir arkadaşın seni bekliyor. Bir bak istersen.” Dedi ve Lisa’nın odasından ayrıldı.
Lisa oldukça şaşırmıştı bu duruma. Onun samimi olduğu sadece bir tane arkadaşı vardı o da yurt dışındaydı. Gelenin kim olduğunu çok merak ediyordu. Saçlarını düzeltip elbisesinin orasını burasını çekiştirdi ve odasından ayrıldı. Koskoca malikanede her yer kapkaranlıktı. Lisa malikanelerini çok seviyordu. Onlara büyükbabasından hatıra kalmıştı. Black soyadını taşımaktan da çok mutluydu aynı zamanda. Koridorda yürürken kardeşinin odasının kapısında asılı olan takvimde bir şey dikkatini çekti. Bugünün tarihi yuvarlak içerisine alınmıştı. Bir an durdu ve düşünmeye başladı. Sessizce:
“Bugünün ne önemi var ki ?” dedi. Düşünmeye biraz devam ettikten sonra;
“Jack’in yaptığı saçmalıklardan biridir işte.” Deyip oradan ayrıldı.
Merdivenlerden inerken birden karanlık olan salondaki ışıkların açıldığını fark etti. Her yer süslenmiş, arkadaşlarının ve akrabalarının başında şapkalar, salonun ortasında duran masada da büyük bir pasta vardı. Orada bulunan herkes hep bir ağızdan;
“İyi ki doğdun Lisa” demeye başladı.
Lisanın gözleri dolmuş, sevinçten ağlayacak gibi olmuştu. Onca insan sırf onun doğum gününü kutlamak için işlerini bırakıp oraya gelmişlerdi. Kendisine şu ana kadar yapılan en büyük sürprizdi bu… Lisa yavaş yavaş merdivenlerden indi ve coşku dolu bir sesle:
“Hepiniz Harikasınız ! “ dedi.
Lisa sevdikleriyle birlikte olmaktan mutluluk duyuyordu. Bu kadar çok sevildiğini bilmesi onu daha da çok sevindirdi…