Hogwarts Akademisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hogwarts Akademisi

Hogwarts'ın Gizemli Sırları Aralanıyor...!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Baş Profesör Aranıyor...

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Alyssa R'ose
Sihirli Hayvanevi
Sihirli Hayvanevi
Alyssa R'ose


Mesaj Sayısı : 394
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Rp Partneri : Aranıyor...
Asa : Karamsar Prenses
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Basilisk
Hayvanınız : Kedi
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 11, 2009 1:05 pm

Arkadaşlar Hogwarts açılınca baş profesöre ihtiyacımız olacak. Bu profesör sınav salonunun moderatörü olacak. orada yapılan sınav RP'leirni gözlemleyecek ve öğrenciler ile orada rp yapacak .

Aranan Özellikler ;

* Profesör olmalıdır.
* Rp düzey iyi olmalıdır.
* Kurgularda başarılı olmalıdır.
* Çok sık rp yapmalıdır.
* Çok sık online olmalıdır.

Doldurmanız Gereken Forum ;

* Ad & Soyad :
* RP yaşınız :
* Kaç yıllık RP'cisiniz:
* Ne profesörüsnüz :
* Neden bu iş :
* günde ne kada online'sınız :
* Örnek RP :



NOT: birkaç kişi başvuracak arasından 2 kişi seçilecektir..


En son Alyssa R'ose tarafından Paz Ocak 11, 2009 4:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaster Alexis Boleyn
Astronomi Profesörü
Astronomi Profesörü
Heaster Alexis Boleyn


Mesaj Sayısı : 27
Yaş : 27
Nerden : Cehennemin Dibinden Adana
Rp Partneri : Aranıyor, sahibi ruhumun ?
Asa : Prenses
Kayıt tarihi : 09/01/09

Kişi sayfası
Büyü Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue10/10Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (10/10)
Uçuş Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue1/1Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (1/1)

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 11, 2009 4:40 pm

* Ad & Soyad : Heaster Alexis Boleyn
* RP yaşınız : 19

* Kaç yıllık RP'cisiniz: 6-7
* Ne profesörüsünüz : Astronomi
* Neden bu iş : Siteye büyük bir katkım bulunsun istiyorum.
* Günde ne kadar online'sınız : 2-3 yada 3-4
1. KISA BİR KAÇ RP ;

Sıcak bir gün ve bir o kadar da soğuk bir geceydi. Mayıs ayı sıcağı kimseyi uyutmazdı zaten kimse uyuyamamıştı. Sihir bakanı ve birkaç sağlam adamı cisimlendikleri noktada,n Hogwarts'a kadar yürürken dedikodular Bakan Bay Demongah'ın beynini kemirmekteydi. Heaster tüm bunları anlayamıyordu. Koskoca Hogwarts Müdürü, okulda büyülü bir kılıç saklayamazdı. Bunun hesabı elbette sorulmalıydı. Burnundan hızla soluduğu hava ciğerlerini yakıyordu. Aklında binbir soru işareti ile Hogwarts sınırlarına dahil oldular. Bay Demongah ve yanındakiler önce bekçi klubesine yöneldiler. Okul bekçisi, Sihir Bakanı'nı karşısında görünce tedirgin olmuştu, belli etmemeye çalıştı. - Buyrun bakanım. önden yol alarak Şatonun geniş kapısını açtı. Tüm öğrenciler yatmış olmalıydı. Müdür'ün odasına çıktılar. Okul Müdürü Arthur Clevert henüz uyumamıştı. Belli ki her yönetici gibi onun da halletmesi gereken bağızı işler vardı.- Merhaba Arthur. Bu saatlere kadar çalışır mıydın? dedi. Ve beklendiği gibi Bay Clevert sessizce başını salladı. -Hoşgeldin Sebastian. Ziyaretinin sebebini öğrenmemde bir sakınca yoktur umarım. dedi. Oda da ima dolu bakışlar, odada birbirini kovalıyordu. - Okulda bir kılıç varmış, sen daha iyi bilirsin. Clevert'in gözbebekleri büyürken kaşları çatılmıştı. - Bunu o kaçık kadının gazetesinden mi okudunuz? Şimdi elleri titriyor ve o titreyen eller sihir bakanını gösteriyordu. - Siz? beni nasıl böyle birşeyle suçlarsınız! Öfkeyle elini kolunu sallarken derin bir çığlık işitti odadakiler. Tam o sırada içeri bir kız öğrenci girdi. Heaster kız'a şakşkın bakışlar atarak gülümsüyordu. - Profesör Clevert Slytherin'li bir çocuğun elinde bir kılıç var, az önce Gryffindor'lu bir başka çocuğa sapladı. demişti. Heaster kızın armasına baktığında 1. sınıf Hufflepuff öğrencisi olduğunu anladı. İspiyoncu olduğunu düşünüyordu. Üstelik, Kız öğrencinin heryeri titriyordu. Clevert ve peşinden Demongah hızla odadan çıkıp aşağı merdivenlere yöneldiler.

Heaster de, yaptığı şeyi yapmaya yani takip etmeye devam etti. Üstündeki görünmezlik pelerini sayesinde kimse, o'nu görmemekte ve herşeyden habersiz olmaktaydı. Heaster aşağıya indiğinde, Bir yaralı öğrenci ve elinde kılıcı beceremesede gülerek sallayan Slytherin'li bir genç şimdi giriş katındaydı. Bu sırada okul bekçisi hızla Clevert'in yanına koştu. - Müdür bey, çok sayıda davetsiz misafirimiz var. Lafını bitirir bitirmez pek çok büyücü hogwarts'ın içine doluşmuştu. -Bu da ne demek oluyor?! Clevert ağzından binbir tükürük saçarak Okul bekçisine bağırmaya başlamıştı. - Sanırım bu kılıç meselesinin iç yüzünü öğrenmeye geldiler. Bunun olabilmesi imkansızdı oysa. -Bizim işaretlenemezliğimize de ne oldu söylesene?! Bunu Heasterde merak etmişti. Hogwarts bir anda büyücü ve cadı kaynarken öğrencilerin tamamı yatakhanelerinden dışarı fırlamış korkuyla bakıyorlardı. - Ben yaptım, Arthur. O sırada saçlarının yarısı olmayan, yüzünde pek çok çizik barındıran iri yapılı bir adam elinde kocaman kılıçla cumaları hareket eden merdiven üzerinde herkese meydan okuyordu. Yanında da az önce kılıcı beceremesede gülerek tutuşuyla akıllarda kalan Slytherin'li gençti. Pis sırıtışı ile karanlık adamın yanında o da diğerlerine ağaçık kafa tutuyordu. Heaster görünmezlik pelerininin altından yarım yamalak gördüğü adama - Ne Kadar cesaretli budala. dercesine bakıyordu.

Benim deyimimle normal bir rp ;

Güzel bir masa seçti ve zaman kaybetmeden oturdu. Kütüphanede okumayı en sevdiği kitabı eline almıştı, Tozlu olduğu için hemen sildi ve kaldığı sayfayı açıp okumaya başladı . Hayalinde hep özgürlükler ülkesine gidebilmek vardı, oralarda olmak, hayatı özgürce istediği gibi doyasıya yaşayabilmek. Henüz onaltısındaydı ve gençlik heyecanıyla kanı kaynıyor, içi içine sığmıyordu. Hayalleri gerçek olmak üzereydi, özgürlükler ülkesine gidecek ve hayalindeki hayatı tatma fırsatı bulacaktı. “Ne güzel artık her istediğimi yapabileceğim, aile-akraba baskısından uzak, istediğimi yiyebilecek, istediğim yerlerde gezebilecek, istediğim kişilerle arkadaşlık kurabileceğim.” diye geçirdi içinden. “Evet tamamen özgür olacağım artık, çevrenin vurduğu prangalardan uzak, hayatla iç içe ve barışık...” Ara verdiği okuluna da özgürlükleriyle birlikte yeniden başlayacaktı. Alacağı derslerle özgürlükler ülkesinden dünyaya farklı bir pencereden bakabilecekti. Hayatına hayat katacaktı. Kafasında kurguladığı, hayal ettiği her şeye ulaşabilecekti kendince. Nihayet uçağı rüyalarının ülkesine iniş yapmak üzereydi, kemerini bağlamış, penceresinden şehrin siluetini izliyordu. Uçak piste yaklaştıkça binalar büyüyor, uzaktan karınca gibi görülen hareketli araçların aslında jeepler, limuzinler olduğunu görüyordu. Deniz ve karanın birleştiği yerde uçağın tekerleklerinin pistle buluştuğu anı hisseder hissetmez içinden çığlık atmak geldi. Uçaktan inip büyük bir heyecanla bavullarını aldı ve pasaport kontrol noktasına geldi. Yabancıların ülkeye giriş yaptıkları bölümde kendisini bir garip hissetti. Yabancı dil sorununu ülkesinde halletmişti. Kontroldeki görevlinin aşağılayıcı tavırları, rahatsız olmasına yetti ilk anda. Fotoğrafının çekilmesi, her yere imza atması ve bireysel anlamda kısa bir sorgudan geçmesi aslında hareket alanının çok da geniş olmadığı izlenimi uyandırdı ilk anda. Fakat “güvenlik elbette çok önemli“ diye geçirdi içinden ve yeni hayatı ile ilgili hayaller kurmaya devam etti. Canı sigara içmek istemişti. “Yeni bir paket alayım“ diye geçirdi içinden ve gördüğü ilk markete girdi, fakat yaşı küçük olduğu için vermediler. Çaresiz cebinden içerisinde birkaç tane kalmış olan paketinden bir sigara çıkarttı. Tam yakacaktı ki hemen yanıbaşında bir görevli beliriverdi. Aşağılayıcı bir bakışla ilerideki odayı gösterdi. İğrenç bir yerdi ve fakat içecekse orada içmeliymiş, sokakta dahi içemezmiş. Şaşkınlığı iyiden iyiye artmişti, nasıl bir özgürlükle karşılaşmıştı. Kendisine kalacak bir ev aradı “gelirin yok“ dediler. Kiralayamadı. Cep telefonum olsun istedi “kredi geçmişin yok, veremeyiz“ dediler. Bankada hesap açtırmak istedi, “yenisin, olmaz“ dediler. Her gittiği yerde, her girişiminde “Sen bize ait değilsin” dediler. Nereye gitti, hangi bir girişimde bulunduysa, karşısında hep sadece işi gereği yüzünde zoraki bir tebessüm olan ve her seferinde “No, ı am sorry” cevabını veren insanlarla karşılaştı. Bari okuluma başlamayı deneyeyim dedi. Yabancısın diye üç kat fazla ücret istediler. Daha bir kaç günlük hayatında karşılaştıklarıyla büyük bir şok yaşıyordu. Samimi bir insan, dertleşecek bir dost aradı, bulamadı. Sahte gülücüklerle karşılaşti hep; içi boş; samimiyetten uzak gülücüklerle… Anlayış, birazcık inisiyatif bekledi, mantıklı davranışlar aradı muhataplarından, dinlenilmek istedi kimi zaman da. Fakat boşuna uğraştığını anlaması çok da zor olmadı. İnsanların makineleştiğini, duygunun ve hissin yok olduğunu, hayatın tamamen kontrol altına alınmış olduğunu, bireyselleşmiş yaşantıların hayata hakim kılındığını gördü ve kendi kendine “Bu mu hayalini kurduğum özgürlük?” diye sordu. Ve ancak bir ay dayanabildi. Gerçek manada özgürlüğün bulunduğu, asıl ait olduğu yere geri dondu. İnsanlık vardı, samimiyet vardı, ruh vardı, his vardı, incelik vardı, hakiki manada güler yüz - tatlı dil vardı orada, özgürlükler ülkesinde bulamadığı. Hoş duygulardı bunlar, kendisini özgür sananların anlamadığı ve belki de hiç anlayamayacağı. Bu sayfada son buluyordu bu hikaye. Heaster'ın gözlerinden belkide ilk kez bir damla kadar da olsa yaş gelmişti . Biraz daha okumak istiyordu, daha duygusal şeyler bulabilmek amacıyla sayfaları karıştırdı.


Gerisini yolladım .


En son Heaster Alexis Boleyn tarafından Paz Ocak 11, 2009 5:16 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : Rp yazdım.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mirabella Grazia Caroline
İksir Profesörü
İksir Profesörü
Mirabella Grazia Caroline


Kadın Mesaj Sayısı : 55
Yaş : 34
Nerden : ~~ankara~~
Rp Partneri : ~~yok~~
Asa : ~~dostluk bağı~~
Kayıt tarihi : 03/01/09

Kişi sayfası
Büyü Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue10/10Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (10/10)
Uçuş Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue1/1Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (1/1)

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 11, 2009 4:45 pm

* Ad & Soyad : Mirabella Grazia Caroline
* RP yaşınız :
19

* Kaç yıllık RP'cisiniz: 4 ay oluyor ama kendimi geliştirdiğime inanıyorum
* Ne profesörüsnüz : İksir Profesörü
* Neden bu iş : Yapabileceğime inanıyorum, sorumluluklarımı yerine getirmekten mutluluk duyuyorum. Siteye de katkım olsun istiyorum.
* günde ne kada online'sınız : Nerdeyse günün her saati burdayım, ortalama 9 saat falan


İlk defa görmüştü onu, "Allah'ım bu gerçek olamazdı." diye düşünüyordu. Okyanus gözleriyle ona bakarak şarkı söylüyordu. Pürüssüz, insanı başka aleme götüren bir sesi vardı. İyiki buraya gelmişim diye düşündü.Gözünü ondan ayıramıyordu ve çocukda öyle ona bakıyordu. Çocuk gitara her vuruşunda Mirabella'nın kalbinden de bir parça götürüyordu sanki. Sahneye çıkıp onunla birlikte şarkı söylemek istiyordu.

Anlgelia'nın doğum günü vardı ve doğum gününde çalmaları için amatör bir gurup ayarlamıştı. Rock müziği çok seven Mirabella o günün gelmesini dört gözle bekliyordu. O gün için en özel kıyafetini seçmişti, siyah üstü sarı payetlerle işlenmiş mini elbisesi... Bu elbiseyi en özel günlerinde giyerdi ve Angelia onun en önem verdiği insandı. Bu gün giymeyecekti de ne zaman giyecekti.

O gün gelmişti, sabah erken kalkan Mirabella, her şeyin en iyi şekilde olmasını istiyordu. Kahvaltısını yapıp hemen hazırlanmaya başladı. Elbisesini özenle üstüne geçirdi, en güzel saç modelini uyguladı kendisine. Aynaya baktığında "Bu süper olmuş" diye düşündü, aynadaki yüz parlıyordu sanki.

Angelia'yı evinden almak için evden çıktı. Kapıyı çaldı, kapıyı Angelia açtı. Biran ona bakakalmıştı. Oda harika gözüküyordu, kırmızı bir elbise giymişti, saçları yüzünü okşuyordu, gözlerinin içi ışıl ışıldı. Her saniye gülümsüyordu onun mutlu olması Mirabella'yı da mutlu ediyordu. Ona sarılıp,

"İyiki doğdun canım, harika görünüyorsun." dedi Mirabella

"Çok teşekkür ederim Mirabella sende öyle. İyiki varsın dostum." diye kaşılık verdi Angelia.

Angelia'yıda evden alıp yola koyuldular.Yolda yürürken "Her şey nasıl?" diye soruyordu Mirabella'ya. Bugünün güzel ve özel oluşundan bahsetti durdu Mirabella.

İçeri girdiklerinde her şey mükemmel gözüküyordu, bu büyü bozulmasın istiyordu. Kendilerine ayrılmış masayı bulup oturdular, hemen hemen herkes gelmişti. Herkesle merhabalaşıp gurubun çıkmasını beklediler. İşte o andaydı sıra ışıklar söndü, dumanlar çıkmaya başladı, sadece sahne parlıyordu. Tek Tek gurup üyeleri sahneye çıktılar. "Aman tanrım! Bu ne göz ama..." diye düşündü Mirabella. Solistten kendini alamıyordu. Oda ona bakıyordu ve şarkısını ona hitap ediyor gibi düşünüyordu. Biran her yer kararmış, yalnız bir o, bir de Mirabella kalmış gibi hissediyordu.

Öyle gece boyu bakıştılar. Mirabella hayatının erkeğini bulmuş gibi hissediyordu. Bir kuş gibiydi, bıraksan uçacaktı kalbi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Angelia Mirabella'nın kolundan çekip solanun azcık dışına doğru çıkarttı, gülüyordu Mirbella'ya.

"N'oldu, söylesene çatlatma adamı?" dedi Mirabella.

"Solist senden hoşlanıyormuş." diye cümlesini bitirip gülmeye başladı Angelia.

Ne diyeceğini şaşıran Mirabella şaşkınlıkla orada öylece kaldı, ta ki Angelia kolundan dürtene kadar,

"Gerçekten mi? Emin misin Angelia?" dedi.

"Gerçekten, şimdi kuliste seninle konuşmak istiyor." dedi Angelia. Yerinde duramayan Mirabella, hızlı adımlarla kulise gitti. İçeri girdiğinde o sahnedeki dev gitmiş, masum bir çocuk gelmişti.

Elini uzatıp, "Merhaba, ben Jack" dedi.

Eynı şekilde Mirabella da elini uzatıp kendini tanıttı. Bi süre sessizce oturdular. Jack her seferinde bir şey söyleyecek gibi oluyor ama cesaretini bi türlü toplayamıyordu. Sonun da konsumaya başladı,

"Neyi, nasıl diyeceğimi hiç bilmiyorum. Senden gerçekten çok hoşlandım. Böyle pat diye söylenir mi, bilmiyorum ama söylemem gerek diye düşündüm. Bir şeylere hemen başlamak zorunda değiliz, birbirimizi tanımak için bi şans verebilir misin bana?" dedi. Bütün bunları bir nefes de demiş gibi derin bir nefes aldı sonra cevap beklmek için Mirabella'ya döndü.


Mirabella ne diyeceğini bilemiyordu kızarmıştı bir o kadar da heyecanlıydı. Kendine zaman kazandırmak istercesine etrafına bakındı, cesaret toplama çabası içersindeydi. Ne diyebilirdi ki, hiç bilmiyordu. Biraz daha düşündükten sonra zamanı dolmuş gibi derin bir nefesle Jack'in suratına baktı ve gülümsedi.

"Benim de o şansa ihtiyacım var." diyebildi sadece. Bu cevabı duyan Jack seviçten ne yapacağını şaşırmıştı.

İçerdeki sesler kesilmiş, parti bitmişti, herkes evlerine dağılıyordu. Biran kapı çaldı, içeri Angelia girmişti.

"Gidiyoruz Mirabella, geliyor musun?" bunu soran Angelia'ydı. Mirabella Jack'in suratına baktı, bir şey demesini bekliyordu. Jack de bunu anlamış olmalı ki,

"Ben bırakabilirim seni eğer istersen" dedi. Mirabella Jack'e evet anlamında başını sallayıp, Angelia'ya "Sen gidebilirsin. Sonra görüşürüz." dedi

"Peki o zaman sen bilirsin, görüşürüz." dedi ve gitti Angelia.

Eve kadar uzun uzun sohbet ettiler, Mirabella ve Jack. Birbirlerine hayatlarından bahsettiler. Jack de Aynı Mİrabella gibi safkan büyücü ailelerindendi. Farklı bir asaleti olduğunu düşünüyordu Mirabella. Eve kadar gülüşmeleri ve sohbetleri bitmemişti. Sırf birlekte yürümek için buharlaşmak veya başka bir yöntemi kullamamışlardı eve gitmek için. Ayrılma vakti gelmişti, Mirabella'nın evinin önünde durdular.

"Bu gece benim için çok özeldi." dedi Jack.

"Benimde öyle..." diye karşılık verdi Mirabella. İkiside birbirlerine gülümsüyorlardı. Görüşürüz diyerek yollarını ayırmışlardı ki,

"Seni bir daha ne zaman görebilirim?" dedi Jack.

arkasını dönen Mirabella ise,

"Yakında..." diyerek yoluna devam etti.


En son Mirabella Grazia Caroline tarafından Ptsi Ocak 12, 2009 11:50 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Heaster Alexis Boleyn
Astronomi Profesörü
Astronomi Profesörü
Heaster Alexis Boleyn


Mesaj Sayısı : 27
Yaş : 27
Nerden : Cehennemin Dibinden Adana
Rp Partneri : Aranıyor, sahibi ruhumun ?
Asa : Prenses
Kayıt tarihi : 09/01/09

Kişi sayfası
Büyü Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue10/10Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (10/10)
Uçuş Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue1/1Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (1/1)

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 11, 2009 5:03 pm

Gönderildi ~

Off, off benim yıllarım'da TR Hogwarts vardı . Castle vardı . Razz
Son bir Rp daha uzun diye almadı ;

Ve ders rpleri ;
Sabahın ilk ışıkları şimdi göze batar bir şekilde kendini göstermeye başlıyordu. Heaster okuduğu kitabın 72. Sayfasına gelmişti, kitabı gece eline almış olsada. Kitabın adını tekrar görmek istemişti, ve kapağa baktı, " Zamansız Düşler " yazısını görünce bir iç çekerek kaldığı yerden devam etti. Cehalet mutluluk getirir. Evde yediğiniz etin kaynağından emin misiniz? Peki ya 15 yıldır yanında güvenle uyuduğunuz kocanızın 50’yi aşkın insanın ölümünden sorumlu olduğunu öğrenseniz ne yapardınız? Cahilim ve mutluyum diyorsanız bu kitaptan uzak durun!..
Her gün evimizde büyük bir zevk ile yediğimiz etin bir insana ait olabileceğini düşünen var mı? En kötü ihtimalle kedi, köpek veya eşek katmıştır kasap denir. Bundan bile tüylerimiz diken diken olur. Oysa Hannover Kasabı insanlara yıllarca insan eti yedirdi. Peter’in dışardan bakıldığında karısı ve iki çocuğuyla normal bir hayat yaşıyordu. Hatta komşuları tarafından oldukça sempatik bulunuyordu. Bir gün yakayı ele verdi ve bodrumundan 50’yi aşkın sayıda ceset çıktı. İşin ilginç tarafı yıllarca kimsenin Peter’den şüphelenmemiş olmasıydı.Akşam sinemaya gidecek olsanız çocuğunuzu kime güvenle emanet ederdiniz? Sakın bana mahallemizin nazik ve kibar tonton ihtiyarı demeyin. Çelimsiz vücuduna, masum duruşuna güvenmeyin. Albert Fish 6 yıl boyunca insanların güvenini kullanarak çocukları yemek için kaçırdı. Ailelerine ne kadar lezzetli oldukları konusunda mektup bile yazdı. Daha 9’u Amerika ve birer kişisi Rusya, İngiltere, Almanya ve Kolombiya olmak üzere tam 13 seri katilin hayatı anlatılmış. İnsanları eğlendiren palyaçonun veya tahsilli ve zeki insanların bile nasıl seri katile dönüştüğünü okuyacaksınız bu kitapta.Bu kitabı okuduktan sonra kimseye güvenemeyeceksiniz. Ben kitabı bitirdim. Artık kendimden bile korkuyorum. Kitap, burada ikinci bölüme geçmekteydi . Heaster okuduğu hikayeden etkilenmiş ve ürkmüştü. İkinci bölümü okumaya başladı, bu kez adını " Özgürlükler Ülkesi " katmışlardı.
Hayalinde hep özgürlükler ülkesine gidebilmek vardı, oralarda olmak, hayatı özgürce istediği gibi doyasıya yaşayabilmek. Henüz onaltısındaydı ve gençlik heyecanıyla kanı kaynıyor, içi içine sığmıyordu.

Hayalleri gerçek olmak üzereydi, özgürlükler ülkesine gidecek ve hayalindeki hayatı tatma fırsatı bulacaktı. “Ne güzel artık her istediğimi yapabileceğim, aile-akraba baskısından uzak, istediğimi yiyebilecek, istediğim yerlerde gezebilecek, istediğim kişilerle arkadaşlık kurabileceğim.” diye geçirdi içinden. “Evet tamamen özgür olacağım artık, çevrenin vurduğu prangalardan uzak, hayatla iç içe ve barışık...” Ara verdiği okuluna da özgürlükleriyle birlikte yeniden başlayacaktı. Alacağı derslerle özgürlükler ülkesinden dünyaya farklı bir pencereden bakabilecekti. Hayatına hayat katacaktı. Kafasında kurguladığı, hayal ettiği her şeye ulaşabilecekti kendince. Nihayet uçağı rüyalarının ülkesine iniş yapmak üzereydi, kemerini bağlamış, penceresinden şehrin siluetini izliyordu. Uçak piste yaklaştıkça binalar büyüyor, uzaktan karınca gibi görülen hareketli araçların aslında jeepler, limuzinler olduğunu görüyordu. Deniz ve karanın birleştiği yerde uçağın tekerleklerinin pistle buluştuğu anı hisseder hissetmez içinden çığlık atmak geldi. Uçaktan inip büyük bir heyecanla bavullarını aldı ve pasaport kontrol noktasına geldi. Yabancıların ülkeye giriş yaptıkları bölümde kendisini bir garip hissetti. Yabancı dil sorununu ülkesinde halletmişti. Kontroldeki görevlinin aşağılayıcı tavırları, rahatsız olmasına yetti ilk anda. Fotoğrafının çekilmesi, her yere imza atması ve bireysel anlamda kısa bir sorgudan geçmesi aslında hareket alanının çok da geniş olmadığı izlenimi uyandırdı ilk anda. Fakat “güvenlik elbette çok önemli“ diye geçirdi içinden ve yeni hayatı ile ilgili hayaller kurmaya devam etti.
Canı sigara içmek istemişti. “Yeni bir paket alayım“ diye geçirdi içinden ve gördüğü ilk markete girdi, fakat yaşı küçük olduğu için vermediler. Çaresiz cebinden içerisinde birkaç tane kalmış olan paketinden bir sigara çıkarttı. Tam yakacaktı ki hemen yanıbaşında bir görevli beliriverdi. Aşağılayıcı bir bakışla ilerideki odayı gösterdi. İğrenç bir yerdi ve fakat içecekse orada içmeliymiş, sokakta dahi içemezmiş. Şaşkınlığı iyiden iyiye artmişti, nasıl bir özgürlükle karşılaşmıştı. Kendisine kalacak bir ev aradı “gelirin yok“ dediler. Kiralayamadı. Cep telefonum olsun istedi “kredi geçmişin yok, veremeyiz“ dediler. Bankada hesap açtırmak istedi, “yenisin, olmaz“ dediler. Her gittiği yerde, her girişiminde “Sen bize ait değilsin” dediler. Nereye gitti, hangi bir girişimde bulunduysa, karşısında hep sadece işi gereği yüzünde zoraki bir tebessüm olan ve her seferinde “No, ı am sorry” cevabını veren insanlarla karşılaştı. Bari okuluma başlamayı deneyeyim dedi. Yabancısın diye üç kat fazla ücret istediler. Daha bir kaç günlük hayatında karşılaştıklarıyla büyük bir şok yaşıyordu. Samimi bir insan, dertleşecek bir dost aradı, bulamadı. Sahte gülücüklerle karşılaşti hep; içi boş; samimiyetten uzak gülücüklerle… Anlayış, birazcık inisiyatif bekledi, mantıklı davranışlar aradı muhataplarından, dinlenilmek istedi kimi zaman da. Fakat boşuna uğraştığını anlaması çok da zor olmadı. İnsanların makineleştiğini, duygunun ve hissin yok olduğunu, hayatın tamamen kontrol altına alınmış olduğunu, bireyselleşmiş yaşantıların hayata hakim kılındığını gördü ve kendi kendine “Bu mu hayalini kurduğum özgürlük?” diye sordu. Ve ancak bir ay dayanabildi. Gerçek manada özgürlüğün bulunduğu, asıl ait olduğu yere geri dondu. İnsanlık vardı, samimiyet vardı, ruh vardı, his vardı, incelik vardı, hakiki manada güler yüz - tatlı dil vardı orada, özgürlükler ülkesinde bulamadığı. Hoş duygulardı bunlar, kendisini özgür sananların anlamadığı ve belki de hiç anlayamayacağı... Heaster bu öyküyü okurken gözünden bir kaç damla yaş gelmiş, duygularını bastırmakta güçlük çekmişti. Saat'in çalmasıyla, Sihir Tarihi Dersi olduğunu hatırladı ve hemen üzerini değiştirip hazırlandı. Kendini hazır hissettiğinde yatakhane'den çıkıp dersliğe yöneldi.


Sihir Tarihi ~

Nihayet Dersliğe varmıştı. Sınıfın kapısını açtı ve bir model gibi içeriye girdi. Bir kaç kişi dışında herkez işiyle ilgileniyordu. O'na hayran gözlerle bakan bir, Slytherin öğrencisine göz kırptı . Öğrenci'nin mutlu olduğunu görüp, hemen yerine geçti. Az sonra herkez geldiğinde, profesör konuşmaya başlamıştı . Heaster düşüncelere daldığı için derse dersin ortasında, katılabilmişti. Ama sadece tanışma faslını kaçırdığını anlayıp, memnun oldu. Ve profesör'e baktı.

- Sihir Bakanlığı Tarihçesi kitabınızın , 189. sayfasını açın. Sihir Bakanı tarafından yönetilen Sihir Bakanlığı 1600'lü yılların sonlarına doğru , yapılan büyük toplantılar sonucu açılmıştır. Uluslararası Büyücüler Konfederasyonunun ilan ettiği Uluslararası Büyücülük Sırrının korunmasından sorumludur. Sihir Bakanlığı günümüzde yirmi bölümden oluşmaktadır. Yirmi bölümde kitabınızda mevcut . Ancak bazılarını sayıcak olursam ; Büyülü taşımacılık dairesi , Esrar dairesi , Sihrin uygunsuz kullanımı dairesi ve deneysel büyüler dairesi. Bunların hepsinin aynı görevleri vardır. Ama tüm bakanlığın ortak amacı , büyücüleri mugglelardan saklamaktır.

Sanki çok önemliymiş gibi profesörün dediklerini aynen yaptı. Profesör sihir bakanlığı hakkında bilgi verip bir kaç makale okurken Heaster hem dinliyor hem not alıyordu. Sihir bakanlığının 20 bölümden oluştuğunu herkezin bildiğini düşünüp yazmaktan vazgeçti, ve dinlemeye devam etti.

- Sanırım birazda Büyücü Konseyinden bahsetmek istiyorum. Bu konsey Barberus Bragge tarafından tahminen 1269 yıllarında kurulmuştur. Ondan sonra gelen Burdock Muldoon , bu konseye 1300'lü yıllarda başkanlık etmiştir. Büyücüler konseyi , sihir dünyasını kimin yönetmesi gerektiği konusunda oldukça çaba harcamıştır. Büyülü hayvanların bu dünyayı yönetebilmelerini engellemek için öncelike iki ayaklı canlılarla sınırlandırılan bu grup, Gulyabanilerin de başa geçebileceklerini göz önüne aldıktan sonra iki ayaklı, insan dili konuşabilen canlıların bu yetkiyi alabilmelerinde karar kılmıştır. Bunun sonucunda ise Burdock Muldoon mugglelardında bu topluluğa katılmalarını engellememiştir.

Sanırım bu günlük dersimiz bu kadar. Ödeviniz Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu'nu araştırmak. Ödevlerinizi bir sonraki derse kadar bana baykuşla ulaştırırsanız sevinirim. Sihirli günler.

Bu sözlerden sonra Heaster aldığı notları çantasına, çantasını koluna taktı ve bir kaç arkadaşının koluna girip derslikten ayrıldılar. Yapması gereken öyle işler vardı ki ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lizzié Mia ConsTanTiné
Hogwarts Müdüre
Hogwarts Müdüre
Lizzié Mia ConsTanTiné


Kadın Mesaj Sayısı : 225
Yaş : 29
Nerden : Londra
Rp Partneri : ...
Asa : Sinsi Prenses
Kan Durumu : Safkan^^
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 11, 2009 6:10 pm

Mirabella örnek rp yollarmısın?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsavis.yetkin-forum.com
Mirabella Grazia Caroline
İksir Profesörü
İksir Profesörü
Mirabella Grazia Caroline


Kadın Mesaj Sayısı : 55
Yaş : 34
Nerden : ~~ankara~~
Rp Partneri : ~~yok~~
Asa : ~~dostluk bağı~~
Kayıt tarihi : 03/01/09

Kişi sayfası
Büyü Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue10/10Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (10/10)
Uçuş Gücü:
Baş Profesör Aranıyor... Left_bar_bleue1/1Baş Profesör Aranıyor... Empty_bar_bleue  (1/1)

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptySalı Ocak 13, 2009 12:16 am

düzelttim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alyssa R'ose
Sihirli Hayvanevi
Sihirli Hayvanevi
Alyssa R'ose


Mesaj Sayısı : 394
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Rp Partneri : Aranıyor...
Asa : Karamsar Prenses
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Basilisk
Hayvanınız : Kedi
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyCuma Ocak 16, 2009 6:02 pm

Birkaç kişi daha bekliyoruz bu sırada adminler tarafından değerlendirme yapılacaktır bekletme için özür dileriz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Emilia Miranda R'ose

Emilia Miranda R'ose


Kadın Mesaj Sayısı : 85
Yaş : 30
Nerden : Londra
Rp Partneri : Yoq!!
Asa : Çalışkanlığın elması
Kan Durumu : safkan
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 18, 2009 1:24 pm

Heaster Alexis Boleyn Baş profesör olarak seçilmiştir...
Katılan herkese teşekkürler....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Alyssa R'ose
Sihirli Hayvanevi
Sihirli Hayvanevi
Alyssa R'ose


Mesaj Sayısı : 394
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Rp Partneri : Aranıyor...
Asa : Karamsar Prenses
Kan Durumu : Safkan
Patronus : Basilisk
Hayvanınız : Kedi
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 18, 2009 1:36 pm

Baş profesörün görevleri ;

* Bütün profesörlerin RP'lerini kontrol edecek eksikleri pm yoluyla bildirecektir.
*Sınav salonun kontrolü ona bağlıdır.
* Bütün bina öğrencileine ceza verme yetkisne sahiptir.
* okul müdüreleri arasındaki toplantıda yer alabilecektir.


Not : aklıma bunlar geldi başka gelirse editerim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lizzié Mia ConsTanTiné
Hogwarts Müdüre
Hogwarts Müdüre
Lizzié Mia ConsTanTiné


Kadın Mesaj Sayısı : 225
Yaş : 29
Nerden : Londra
Rp Partneri : ...
Asa : Sinsi Prenses
Kan Durumu : Safkan^^
Kayıt tarihi : 03/01/09

Baş Profesör Aranıyor... Empty
MesajKonu: Geri: Baş Profesör Aranıyor...   Baş Profesör Aranıyor... EmptyPaz Ocak 18, 2009 7:06 pm

Kilit
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hogwartsavis.yetkin-forum.com
 
Baş Profesör Aranıyor...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aranıyor
» Aranıyor...
» Profesör Alımları
» ~~Sera~~(Profesör izni olmadan girilemez!)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Akademisi :: Site Merkezimiz :: Düşünseli-
Buraya geçin: