Hogwarts Akademisi Hogwarts'ın Gizemli Sırları Aralanıyor...! |
| | Profesör Alımları | |
|
+9Hannah Mary Mythique PéopLé LayDé MonTe'z Johnny Alberto Heaster Alexis Boleyn Christopher Kevın Black Iliana Prudénce Boleyn Alyssa R'ose Mirabella Grazia Caroline Lizzié Mia ConsTanTiné 13 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Lizzié Mia ConsTanTiné Hogwarts Müdüre
Mesaj Sayısı : 225 Yaş : 29 Nerden : Londra Rp Partneri : ... Asa : Sinsi Prenses Kan Durumu : Safkan^^ Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Profesör Alımları C.tesi Ocak 03, 2009 4:22 pm | |
| K. S. K. S. : Lizzié Mia BoLeyn
İksir : Mirabella Grazia Caroline Biçim Değiştirme : Emilia Miranda R'ose Muska : Aldora Christina X. Zquea Sihir Tarihi : Iliana Prudénce Boleyn Astronomi : Heaster Alexis Boleyn Uçuş : Amy Lee Caroline S. Y. B. : Kehanet : Michael Jackson Black Bitkibilim : Tianna Lessie Black Muggle Araştırmaları : Aritmansi : Eski Yazılar : Isabel Loisa Mythiqıe Zhinbend: Mitoloji:ALex K. Evans
Ad: Soyad: örnek Rp:
Hangi ders :
Bu formu doldurmanız yeterlidir...
En son Lizzié Mia ConsTanTiné tarafından Ptsi Ocak 05, 2009 5:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | Mirabella Grazia Caroline İksir Profesörü
Mesaj Sayısı : 55 Yaş : 34 Nerden : ~~ankara~~ Rp Partneri : ~~yok~~ Asa : ~~dostluk bağı~~ Kayıt tarihi : 03/01/09
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/10) Uçuş Gücü: (1/1)
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 03, 2009 6:15 pm | |
| Mirabella Grazia Caroline İksir
Hava serindi, hatta esen rüzgâr insanın içine işliyordu sanki. Sokaklar da havanın soğukluğu gibi sert ve sessizdi, ürpertiyordu. Karanlığın çökmüş olmasıyla birlikte insan daha da korkuyordu. Mirabella hızlı adımlarla eve doğru gidiyordu, attığı her adımda sanki kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Çünkü etrafta anlamsız bir sessizlik vardı. Bunun sebebi soğuk diyerek kendini rahatlatmaya çalışsa da nafileydi. Korkuyordu, saçmaydı belki ama haklı olduğunu düşünüyordu. Yol sanki o yürüdükçe büyüyordu, hâlbuki her zaman çatlak kazandan eve dönerken kullandığı yoldu bu. Dar bir sokak, büyük büyük binalar, çöp kovaları, içinden çıkan kediler… Aynıydı işte, niye korkuyordu. Sanki kafasının üstünde onu takip eden siyah bir bulut vardı.
Birden kalbi çıkacak gibi oldu, durdu, etrafına bakındı ses gelmişti emindi. Ama etrafta hiçbir şey yoktu, kendini sakinleştirmek istiyordu. “Kediydi o ya!” diyerek yürümeye çalıştı. Bir iki adım daha attı tekrar bir ses duydu. Bu sefer emindi insan sesiydi. Sinirli ve öfkeli bir ses… Öfkesini bir insandan çıkarıyor gibiydi. Mirabella bu sesin hemen sağ taraftaki kuytu sokaktan geldiğini düşünerek kafasını yavaşça öne doğru eğdi ve hemen geri çekti. İki kişi vardı orda, biri yerde yatıyor, yalvarıyordu. Acınası haldeydi, yüzü kan içerisindeydi. Saatlerce işkence gördüğü belliydi, ağlıyordu. Diğerinin yüzü ise karanlıkta belli olmuyordu. Uzun, siyah cüppesi vardı ve elinde de direk adamın suratına doğrultulmuş bir asa vardı.
Tekrar adamın sesi yükseldi bağırıyordu. Mirabella “Neden kimse yoktu" diye düşünüyordu. Kendisi adama yardım edemeyecek kadar küçük ve bir o kadar da az büyü biliyordu. Biran için gözlerini kapadı ne yapabileceğini düşündü, hiçbir şey gelmiyordu aklına. Sadece birinin oradan geçmesini diledi. Bir, iki dakika sonra Mirabella yeniden kafasını eğip onlara baktı. Adam oradan buharlaşmıştı. Arkada kalan adam ise eli yüzü kan yerden kalkmaya çalışıyordu. Bir yandan da küfürler savuruyordu.
Birden arkadan biri Mirabella’nın kolunu tuttu, "Hih!" sesiyle irkildi. Adam elini ağzına götürerek "Şişş!" sesiyle Mirabella’yı susturdu. Hızlı adımlarla oradan uzaklaştırdı. Mirabella tereddüt içersinde gitti. Biraz daha gittikten sonra adam durup Mirabella’nın suratına baktı, [color:14dc=olive]“Merli’nin sakalı adına, çocuğum senin bu vakitte buralarda ne işin var.” dedi. Sadece “Diagon yolundan dönüyordum.”demekle yetindi. Adam başı ile birlikte parmağını iki yanına sallayarak, “Çocuğum doğruca evine gidiyorsun. Bu saatler de buralar bir çocuk için hiç tekin değil. Evin nerde senin?” dedi. Mirabella “Hemen surada…"diyerek uzakta duran 2 katlı görkemli bir malikâneyi gösterdi. “Hah! Tamam, sen hemen oraya hızlı adımlarla gidiyorsun." dedi. Mirabella başıyla onaylayarak, ileri doğru adım attı. [color:14dc=green]“Siz kim…” döndü ve adam buharlaşmıştı bile. Mirabella şaşkınlık içersinde, hızlı hızlı adımlarla evine doğru yürüdü. Bugün olanlara hiç mi hiç anlam verememişti. | |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 03, 2009 6:25 pm | |
| | |
| | | Iliana Prudénce Boleyn Sihir Tarihi Profeösrü
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 34 Nerden : Londra Rp Partneri : ...Aranıyor... Asa : -- Kayıt tarihi : 04/01/09
| | | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Paz Ocak 04, 2009 6:33 pm | |
| | |
| | | Lizzié Mia ConsTanTiné Hogwarts Müdüre
Mesaj Sayısı : 225 Yaş : 29 Nerden : Londra Rp Partneri : ... Asa : Sinsi Prenses Kan Durumu : Safkan^^ Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Ptsi Ocak 05, 2009 5:31 pm | |
| Kabul Edilmiştir.! Rp^lerinize daha fazla özen gösterirseniz sevinirim. Başarılar.^^
İyi Rol Oyunları Dileğiyle... | |
| | | Christopher Kevın Black Kehanet Profesörü
Mesaj Sayısı : 4 Yaş : 34 Nerden : Nereye? xD Rp Partneri : Yok Be Hacı (Bühüüüüü) xD Kan Durumu : Safkan Ahmak! Patronus : Beyaz Kar Leoparı! Hayvanınız : Ejderha ~ Hangi Takım : Slytherin xD (Futbool'sa Gs) xD Sitede en çok secdiğiniz başlık : HiçBiri xD Özel Yetenek : Animagus xD Kayıt tarihi : 08/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Ocak 08, 2009 8:17 pm | |
| Ad: Michael Jackson Soyad: Black Ders: Kehanet Rp:
Profesör Dean masanın üzerine bıraktığı yıpranmış astarlı, eski kitaplara bakmaktaydı. Kafasını aşağıya doğru hafifçe eğdi ve kitabın üzerine doğru cılız bir nefes üfledi, nefesinin yaydığı zayıf esinti, kitapların yüzeyini okşadı ve pencereye doğru yol alırken beraberinde kitapların sayfaları arasına saklanmış ürkek toz zerreciklerini de beraberinde göründü. Küçük gri bir bulut şeklinde yükselen toz kütlesi, esintinin ortadan kesişiyle birlikte dağıldı ve havaya karışarak görünürden kayboldu. Profesör Dean ahşap masanın üzerinde duran üç kitaptan ortadakine doğru elini uzattı. Krem rengi, kol ağzı altın sarısı sembollerle işlenmiş olan uzun cübbesinden elini uzatmasıyla birlikte hafifçe parmak uçları görünür oldu. Kitabın sırt kısmını kavradı ve diğer eliyle alttan destekleyerek göz hizasına getirdi. Dean derisiyle kaplanmış, pütürlü ve yeşil görünümüyle kitap kapağının üzerinde iri ve oval, asit yeşili bir topaz vardı. Kitabın yüzeyinde kalan hafif tozları da eli yardımıyla çırptıktan sonra sol elini kitabın üzerine kaldırdı, parmaklarını açarak kitabın üzerinde eliyle bir daire çizmeye başladı. Ehr Lokké Mien sözlerinin fısıltısıyla birlikte kitabın kapağı üzerindeki Topaz, etrafına forfoslu ışık hüzmeleri saçarak parıldadı ve kitabın üst kapağı ve alt kapağı arasına yerleştirilmiş olan tunç rengi, rünlerle kapatılmış olan kilit birden açıldı.
Gözlerinin önüne düşen, küllenmiş griyi andıran ak saç tellerini kulağının arkasına aldıktan sonra kitabın kapağını araladı. Saman kağıdının, bakıra kaçan rengi üzerine yazılmış olan silik yazılar Profesör Agnothicas'ın okumasında güçlüğe sebep oluyordu. Sağ elini havaya kaldırdı ve parmağını şıklatarak Accio Glasse dedi. Sol elinin baş parmağı ile işaret parmağı arasında beliren, çerçevesiz iri mercekli gözlüğü taktı ve kitabı okumaya başladı. Profesör Dean uzun süredir bir öğretim kurumunda ders vermediği için, repertuarını hatırlamak adına bizzat kendisinin yazdığı disiplin defterine göz atmak durumunda kalmıştı. James Dean Güneydoğu Avrupa'da bir Akademide görev yapmaya başlamıştır. Burada staj görmüş ve Akademide kalarak profesörlük mertebesine yükselmiştir. Evlenmemiş olması sebebiyle, Maji kariyerine bütün zamanını ayırma fırsatını bulmuştur. Akademiden ayrılıp varolan bilgisinin sınırlarını aşmak üzere Northenbaur'da bir Kütüphaneye kapanmış ve burayı Akademide çalıştığı müddet boyunca biriktirdiği para ile satın almıştır. Profesör Dean henüz ölmemiş olmasına rağmen Sihirli Üstadlar Ansiklopedisine geçirilmiş bir büyücüdür. Yaklaşık 23 yıl Bu Kütüphaneden çıkmadığı için Ona Kadim Bilgin diyenlerde vardır. Bir müddet sonra, bütçesinin yaşamaya yetmemesi sebebiyle tekrar çalışmak durumunda kalması onun Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulunda çalışmaya başlamasındaki tek sebeptir.
~~
Profesör Dean kayıtlarına biraz göz gezdirdikten sonra kitabın kapağını iki eli yardımıyla sert bir şeklide kapandı. Kitabın kapanmasıyla birlikte kilitlerin iç içe geçtiğini belirten tiz metalik bir ses tüm odada yankılandı. Kitabı, diğer masanın üzerindeki üç kitapla birlikte özenlice Odanın sağ tarafında boydan boya uzanan kitaplıktaki yerlerine yerleştirdi. Gözlerini hafifçe kısıp odayı kulaçan etmeye başladı, eksik unuttuğu birşeyi anımasamak ve herşeyin yerinde olup olmadığını kontrol etmek amacıyla, bu sırada bir yandan istemsizce sakalını okşuyordu. Herşeyin yerinde olduğuna karar verdikten sonra, ağır adımlarla odanın ortasında yer alan, yere kazınmış ve sembollerle süslenmiş bir çemberin ortasına geçti. Sağ elini cübbesinin sol kolundan içeri soktu ve ağır ağır asasını çıkarmaya başladı. Tribal figürlerle işlenmiş, 24 Inc civarındaki boyuyla, Karaçamdan yapılma antik asasını bütünüyle görünür kıldı ve kolunu kaldırarak tavana doğru doğrulttu. Diğer elini serbest Bırakan Profesör Dean gözlerini kapattı ve içinden Sanırım, eski günlerin hatrına güzel bir giriş yapmanın zamanı geldi.. Bakalım yaşlı bedenim hala eski kudretini koruyor mu.. diye mırıldandı. Kendisiyle konuşmasını kestiği anda odayı bir sessizlik kapladı, Elenn Wingae Dihwe Bise sözcüklerinin fısıltısı sessizliğin içerisinde yankılanmaya ve gürleşmeye başladı. Profesör Dean'ın bu sözleri dört kez ard arda tekrar etmesiyle birlikte profesörün içinde durduğu çember parıldamaya başladı. Küçük sarı kıvılcımlar çemberin etrafındaki rünlerden sekerek odanın duvarlarında kayıyordu, profesörün bedeni yavaş yavaş saydamlaşmaya başladı ve gözlerini birden açmasıyla birlikte bedeni göz kamaştırıcı bir ışık ile parıldadı ve ışık kütleleri halinde gök yüzüne yükseldi.
~~
Tılsım Sınıfı, Hogwarts'ın restore edilmemiş sayılı sınıflarından birtanesiydi, duvarlarındaki çatlakların içerisinde bile erdem kırıntıları gizliydi, Sınıfın mermer yüzeyi en ufak bir güneş ışığında bile bütün ihtişamıyla parıldıyordu. Yüzeye baktığınızda kendi yüzünüzü net bir şekilde görmeniz mümkündü. Bu tasfirin yanı sıra, sınıfın içerisi gereğinden fazla boştu. Profesör Dean'dan önce gelen profesörün, şahsi eşyalarını yanına almasıyla birlikte, henüz tam olarak yerleşememiş olan James Dean'ın hiçliği odaya hakimdi. Apar topar yerleştiği Hogwarts Akademisinde henüz istediği düzeni sağlayamamış olması dersini aksatacağı manasına gelmiyordu. Tılsım Sınıfı, Hogwarts'ın Sol cephesinde yer aldığı için, sadece sol duvarında duvar boyunca belirli aralıklarla uzanan Vitray süslemeli camlar vardı. Bu camların manzarası ise direk olarak Duru gölün derinliklerine bakıyordu. Boydan boya yerleştirilmiş olan Koyu renk meşe sıraları, öğrenciler doldurmuştu bile. İşleyecekleri ilk dersin heyecanıyla minik kalpleri istemsiz bir heyecan ile çırpınıyordu. Kimisi gereğinden fazla tedirgin davranıyor, kimisi ise gereğinden fazla rahat. Bu karakter karmaşasını dindirecek olanın profesörün tavrı olduğunu herkes içten içe biliyordu.
Profesörün yokluğunda içeride küçük bir öğrenci gürültüsü oluşmuştu, bu antik odanın iliğine işleyen gürültü koridordan rahatça duyulabiliyordu. Tam bu sırada Sol duvarın en başında yer alan pencereden içeri kuvvetli bir rüzgar girdi. Rüzgarın odanın içinde dolanmasıyla birlikte öğrencilerin gürültüsü kesilmişti, bu kısa süreli sessizliğin etkisinde rüzgarın girdiği pencereden içeri, küçük perileri andıran kudretli parıltısıyla tüm odayı aydınlatan küçük ışık hüzmeleri doluşmaya başladı. Öğrencilerin şaşkınlıkla yüzünde oluşan gülümsemeyle birlikte ışık hüzmeleri kürsüde bir araya toplandı ve büyük bir ışıltı içerisinde profesörün silueti belirdi. Küçük gözlerini şaşkınlıkla kırpıştıran öğrencilere Gülümseyerek hafifçe sakalını okşadı ve konuşmaya başladı.
''Merhaba sevgili öğrenciler, Ben Profesör James Dean Bir kaplumbağa kadar yaşlı ve toprak kadar eskiyim, size hayatım boyunca edindiğim Majik bilgileri Tılsım Dersi başlığı altında sizlere aktaracağım.. Sorusu olan?''
Öğrenciler tuhaf bakışlarla profesöre bakmaya devam ediyorlardı, bir akademide genç büyücülere ders verdikten sonra çocuklarla ilgilenmek ona biraz alçak gelmişti. Bu yüzden kelimelerini daha basit sözcüklerden seçmesi gerektiğini aklına not etti ve bu sırada ismini tahtaya yazdı. Pekala, Şimdi dersimize geçebiliriz ozaman.. dedi. Bu genç beyinleri bilgiye doyurmak için zamanı gereğinden fazla kısıtlıydı. Profesör Dean ilk sıranın önüne doğru birkaç adım attı, ardından sol elini hafifçe havaya kaldırdı ve parmağını şıklattı, çıkan ses ile birlikte odanın içerisinde yanmakta olan tüm mumlar, birden sükunete boğuldu ve oda ışıktan arınmış bir şekilde karanlığa büründü, ön sıralara yakın olan birkaç mumun cılız ışığı öğrencileri görmesine yetiyordu. Işıkların sönmesiyle birlikte odaya hakim olan gürültü profesörün boğazını temizlemesiyle dindi. Ardından profesör sözlerine devam etti.
Dünyanın her yerinde Karanlık, farklı formlarda karşımıza çıkacaktır. Bu karanlığı deşifre edebilmek, onun ardındaki gerçeği görebilmek belli bir kudret gerektirmektedir. Bu gerçeği görebilmek için ise, Karanlığın anti-tezi olan aydınlığı kullanmamız gerekir, karanlığı korkutup kaçırmak ve herşeyi görünür kılmak için aydınlığa sığınmamız şarttır. Bu yüzden ilk dersimizde öğreneceğimiz büyü, temel bir aydınlık büyüsü olan Lumos'tur.
Lumos sözcüğü, Latince ışık manasına gelen Lumen sözcüğünden gelmektedir. Lumos ise Lumen kelimesinin çoğul formudur yani ışıklar manasına gelmektedir. Umarım söylediklerimi not alıyorsunuzdur..
Birkaç uyumsuz öğrencinin dışında, diğer çoğunluk dersi dikkatli bir şekilde takip ediyordu. Bu konuda umursamaz davranmamalıydı Profesör Dean sonuç olarak bilgi onların arzu ederse öğrenebileceği birşeydi, ama böylesi genç zihinlere bilgiyi zorla sokmak ve onlara hayata karşı kullanabilecekleri bir temel bırakmak gerekliydi. Bu yüzden aylaklık yapan öğrenci grubuna doğru dönerek kaşlarını çattı, Bu sırada grubun içerisinden profesörü gören Sarı saçlı, ela gözlü bir öğrenci diğerlerini uyardı ve utangaç bir tavırla yüzlerini kitaba gizlediler. Bunun üzerine tekrar konuşmaya devam etti.
Şimdi ise Lumos büyüsünün pratikte nasıl kullanılacağını öğreteceğim. Sihir Bakanlığı tarafından III. Derece, yaptırımsız Basit büyüler sıralamasında yer alan bu büyü, uygulanış açısından gerçekten çok kolaydır. Büyüyü uygulayabilmek için ise, öncelikle konsantre olmanız gerekiyor. Ardından asanızı herhangi bir kavis çizmeden ileri doğru iterek Lumos sözcüklerini söylemeniz yeterli.
Profesör, uygulamada öğrencilere göstermek üzere, sol elinde tuttuğu asasını hafifçe havaya kaldırdı. Öne doğru asasını ilerleterek Lumos! dedi. Asanın etrafında beliren iki adet açık sarı şerit, asanın ucunda hızlıca dönmeye başladı ve birden gür bir ışık hüzmesi Asanın ucunda küçük bir güneş gibi parıldadı. Dalga dalga yayılan ışık ile birlikte tüm oda net bir şekilde görünür hale geldi, Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında profesör konunun bölünmesine müsade etmeden sözlerine devam etti.
Evet öğrencilerim, gördüğünüz gibi gayet kolay bir büyü. Lumos büyüsü sayesinde ardını göremediğiniz tüm karartıları ortadan kaldırmanız mümkün, evet şimdi herkesin sırayla denemesini istiyorum. Tüm sınıfın deneyebileceği kadar zamanımız var. (Uygulama!)
~~
Genç büyücülerin denemeleri sırasında, sınıfta adeta küçük parıltılar yanıp yanıp kayboluyordu. Birden herkesin yüzü aydınlanıyor, birden karanlığa gömülüyordu. Profesör sağ sıradan kaldırmaya başladığı öğrencilerin, sol arka sırada sonlanmasıyla birlikte. Profesör elini avcu öğrencilere dönük bir şekilde havaya kaldırarak durmalarını söyledi. Sınıf ağır ağır duraldı, profesör asasını kolundan içeri götürerek ait olduğu yere sakladı, Bugünkü dersimiz sona ermiştir öğrenciler, katılımlarınız ve başarılarınızla beni onurlandırdığınız için minnettarım. Ödeviniz, ilk dersimiz olması sebebiyle sadece Lumos büyüsünü tanıtan bir yazı olacak. Ödevlerini geciktirmemenizi tavsiye ederim. Şimdi çıkabilirsiniz.. dedikten sonra, farklı armalar taşıyan cübbeleriyle öğrencilerin kapıdan çıkmasını seyretti. Yıllar sonra, başarılı bir ders vermenin gururuyla birlikte, sınıfın tamamen boşalması ardından kendisi de ağır adımlarla kapıya yöneldi arkasından kapattığı kapının üzerine elini koydu ve fısıldadığı birkaç sözcükle birlikte kapıyı kilitledi. Ardından koridorun karanlığında ortadan kayboldu.
Başka Sitede Yaptığım Bir Rp! | |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Ocak 08, 2009 8:19 pm | |
| maşallah ozan kabul edildi !!! | |
| | | Heaster Alexis Boleyn Astronomi Profesörü
Mesaj Sayısı : 27 Yaş : 27 Nerden : Cehennemin Dibinden Adana Rp Partneri : Aranıyor, sahibi ruhumun ? Asa : Prenses Kayıt tarihi : 09/01/09
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/10) Uçuş Gücü: (1/1)
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Ocak 09, 2009 6:26 pm | |
| Ad: Heaster Alexis Soyad: Boleyn örnek Rp: Sabahın ilk ışıkları şimdi göze batar bir şekilde kendini göstermeye başlıyordu. Heaster okuduğu kitabın 72. Sayfasına gelmişti, kitabı gece eline almış olsada. Kitabın adını tekrar görmek istemişti, ve kapağa baktı, " Zamansız Düşler " yazısını görünce bir iç çekerek kaldığı yerden devam etti. Cehalet mutluluk getirir. Evde yediğiniz etin kaynağından emin misiniz? Peki ya 15 yıldır yanında güvenle uyuduğunuz kocanızın 50’yi aşkın insanın ölümünden sorumlu olduğunu öğrenseniz ne yapardınız? Cahilim ve mutluyum diyorsanız bu kitaptan uzak durun!.. Her gün evimizde büyük bir zevk ile yediğimiz etin bir insana ait olabileceğini düşünen var mı? En kötü ihtimalle kedi, köpek veya eşek katmıştır kasap denir. Bundan bile tüylerimiz diken diken olur. Oysa Hannover Kasabı insanlara yıllarca insan eti yedirdi. Peter’in dışardan bakıldığında karısı ve iki çocuğuyla normal bir hayat yaşıyordu. Hatta komşuları tarafından oldukça sempatik bulunuyordu. Bir gün yakayı ele verdi ve bodrumundan 50’yi aşkın sayıda ceset çıktı. İşin ilginç tarafı yıllarca kimsenin Peter’den şüphelenmemiş olmasıydı.Akşam sinemaya gidecek olsanız çocuğunuzu kime güvenle emanet ederdiniz? Sakın bana mahallemizin nazik ve kibar tonton ihtiyarı demeyin. Çelimsiz vücuduna, masum duruşuna güvenmeyin. Albert Fish 6 yıl boyunca insanların güvenini kullanarak çocukları yemek için kaçırdı. Ailelerine ne kadar lezzetli oldukları konusunda mektup bile yazdı. Daha 9’u Amerika ve birer kişisi Rusya, İngiltere, Almanya ve Kolombiya olmak üzere tam 13 seri katilin hayatı anlatılmış. İnsanları eğlendiren palyaçonun veya tahsilli ve zeki insanların bile nasıl seri katile dönüştüğünü okuyacaksınız bu kitapta.Bu kitabı okuduktan sonra kimseye güvenemeyeceksiniz. Ben kitabı bitirdim. Artık kendimden bile korkuyorum. Kitap, burada ikinci bölüme geçmekteydi . Heaster okuduğu hikayeden etkilenmiş ve ürkmüştü. İkinci bölümü okumaya başladı, bu kez adını " Özgürlükler Ülkesi " katmışlardı. Hayalinde hep özgürlükler ülkesine gidebilmek vardı, oralarda olmak, hayatı özgürce istediği gibi doyasıya yaşayabilmek. Henüz onaltısındaydı ve gençlik heyecanıyla kanı kaynıyor, içi içine sığmıyordu.
Hayalleri gerçek olmak üzereydi, özgürlükler ülkesine gidecek ve hayalindeki hayatı tatma fırsatı bulacaktı. “Ne güzel artık her istediğimi yapabileceğim, aile-akraba baskısından uzak, istediğimi yiyebilecek, istediğim yerlerde gezebilecek, istediğim kişilerle arkadaşlık kurabileceğim.” diye geçirdi içinden. “Evet tamamen özgür olacağım artık, çevrenin vurduğu prangalardan uzak, hayatla iç içe ve barışık...” Ara verdiği okuluna da özgürlükleriyle birlikte yeniden başlayacaktı. Alacağı derslerle özgürlükler ülkesinden dünyaya farklı bir pencereden bakabilecekti. Hayatına hayat katacaktı. Kafasında kurguladığı, hayal ettiği her şeye ulaşabilecekti kendince. Nihayet uçağı rüyalarının ülkesine iniş yapmak üzereydi, kemerini bağlamış, penceresinden şehrin siluetini izliyordu. Uçak piste yaklaştıkça binalar büyüyor, uzaktan karınca gibi görülen hareketli araçların aslında jeepler, limuzinler olduğunu görüyordu. Deniz ve karanın birleştiği yerde uçağın tekerleklerinin pistle buluştuğu anı hisseder hissetmez içinden çığlık atmak geldi. Uçaktan inip büyük bir heyecanla bavullarını aldı ve pasaport kontrol noktasına geldi. Yabancıların ülkeye giriş yaptıkları bölümde kendisini bir garip hissetti. Yabancı dil sorununu ülkesinde halletmişti. Kontroldeki görevlinin aşağılayıcı tavırları, rahatsız olmasına yetti ilk anda. Fotoğrafının çekilmesi, her yere imza atması ve bireysel anlamda kısa bir sorgudan geçmesi aslında hareket alanının çok da geniş olmadığı izlenimi uyandırdı ilk anda. Fakat “güvenlik elbette çok önemli“ diye geçirdi içinden ve yeni hayatı ile ilgili hayaller kurmaya devam etti. Canı sigara içmek istemişti. “Yeni bir paket alayım“ diye geçirdi içinden ve gördüğü ilk markete girdi, fakat yaşı küçük olduğu için vermediler. Çaresiz cebinden içerisinde birkaç tane kalmış olan paketinden bir sigara çıkarttı. Tam yakacaktı ki hemen yanıbaşında bir görevli beliriverdi. Aşağılayıcı bir bakışla ilerideki odayı gösterdi. İğrenç bir yerdi ve fakat içecekse orada içmeliymiş, sokakta dahi içemezmiş. Şaşkınlığı iyiden iyiye artmişti, nasıl bir özgürlükle karşılaşmıştı. Kendisine kalacak bir ev aradı “gelirin yok“ dediler. Kiralayamadı. Cep telefonum olsun istedi “kredi geçmişin yok, veremeyiz“ dediler. Bankada hesap açtırmak istedi, “yenisin, olmaz“ dediler. Her gittiği yerde, her girişiminde “Sen bize ait değilsin” dediler. Nereye gitti, hangi bir girişimde bulunduysa, karşısında hep sadece işi gereği yüzünde zoraki bir tebessüm olan ve her seferinde “No, ı am sorry” cevabını veren insanlarla karşılaştı. Bari okuluma başlamayı deneyeyim dedi. Yabancısın diye üç kat fazla ücret istediler. Daha bir kaç günlük hayatında karşılaştıklarıyla büyük bir şok yaşıyordu. Samimi bir insan, dertleşecek bir dost aradı, bulamadı. Sahte gülücüklerle karşılaşti hep; içi boş; samimiyetten uzak gülücüklerle… Anlayış, birazcık inisiyatif bekledi, mantıklı davranışlar aradı muhataplarından, dinlenilmek istedi kimi zaman da. Fakat boşuna uğraştığını anlaması çok da zor olmadı. İnsanların makineleştiğini, duygunun ve hissin yok olduğunu, hayatın tamamen kontrol altına alınmış olduğunu, bireyselleşmiş yaşantıların hayata hakim kılındığını gördü ve kendi kendine “Bu mu hayalini kurduğum özgürlük?” diye sordu. Ve ancak bir ay dayanabildi. Gerçek manada özgürlüğün bulunduğu, asıl ait olduğu yere geri dondu. İnsanlık vardı, samimiyet vardı, ruh vardı, his vardı, incelik vardı, hakiki manada güler yüz - tatlı dil vardı orada, özgürlükler ülkesinde bulamadığı. Hoş duygulardı bunlar, kendisini özgür sananların anlamadığı ve belki de hiç anlayamayacağı... Heaster bu öyküyü okurken gözünden bir kaç damla yaş gelmiş, duygularını bastırmakta güçlük çekmişti. Saat'in çalmasıyla, Sihir Tarihi Dersi olduğunu hatırladı ve hemen üzerini değiştirip hazırlandı. Kendini hazır hissettiğinde yatakhane'den çıkıp dersliğe yöneldi.
Sihir Tarihi ~
Nihayet Dersliğe varmıştı. Sınıfın kapısını açtı ve bir model gibi içeriye girdi. Bir kaç kişi dışında herkez işiyle ilgileniyordu. O'na hayran gözlerle bakan bir, Slytherin öğrencisine göz kırptı . Öğrenci'nin mutlu olduğunu görüp, hemen yerine geçti. Az sonra herkez geldiğinde, profesör konuşmaya başlamıştı . Heaster düşüncelere daldığı için derse dersin ortasında, katılabilmişti. Ama sadece tanışma faslını kaçırdığını anlayıp, memnun oldu. Ve profesör'e baktı.
- Sihir Bakanlığı Tarihçesi kitabınızın , 189. sayfasını açın. Sihir Bakanı tarafından yönetilen Sihir Bakanlığı 1600'lü yılların sonlarına doğru , yapılan büyük toplantılar sonucu açılmıştır. Uluslararası Büyücüler Konfederasyonunun ilan ettiği Uluslararası Büyücülük Sırrının korunmasından sorumludur. Sihir Bakanlığı günümüzde yirmi bölümden oluşmaktadır. Yirmi bölümde kitabınızda mevcut . Ancak bazılarını sayıcak olursam ; Büyülü taşımacılık dairesi , Esrar dairesi , Sihrin uygunsuz kullanımı dairesi ve deneysel büyüler dairesi. Bunların hepsinin aynı görevleri vardır. Ama tüm bakanlığın ortak amacı , büyücüleri mugglelardan saklamaktır.
Sanki çok önemliymiş gibi profesörün dediklerini aynen yaptı. Profesör sihir bakanlığı hakkında bilgi verip bir kaç makale okurken Heaster hem dinliyor hem not alıyordu. Sihir bakanlığının 20 bölümden oluştuğunu herkezin bildiğini düşünüp yazmaktan vazgeçti, ve dinlemeye devam etti.
- Sanırım birazda Büyücü Konseyinden bahsetmek istiyorum. Bu konsey Barberus Bragge tarafından tahminen 1269 yıllarında kurulmuştur. Ondan sonra gelen Burdock Muldoon , bu konseye 1300'lü yıllarda başkanlık etmiştir. Büyücüler konseyi , sihir dünyasını kimin yönetmesi gerektiği konusunda oldukça çaba harcamıştır. Büyülü hayvanların bu dünyayı yönetebilmelerini engellemek için öncelike iki ayaklı canlılarla sınırlandırılan bu grup, Gulyabanilerin de başa geçebileceklerini göz önüne aldıktan sonra iki ayaklı, insan dili konuşabilen canlıların bu yetkiyi alabilmelerinde karar kılmıştır. Bunun sonucunda ise Burdock Muldoon mugglelardında bu topluluğa katılmalarını engellememiştir.
Sanırım bu günlük dersimiz bu kadar. Ödeviniz Uluslararası Büyücüler Konfederasyonu'nu araştırmak. Ödevlerinizi bir sonraki derse kadar bana baykuşla ulaştırırsanız sevinirim. Sihirli günler.
Bu sözlerden sonra Heaster aldığı notları çantasına, çantasını koluna taktı ve bir kaç arkadaşının koluna girip derslikten ayrıldılar. Yapması gereken öyle işler vardı ki ...
Hangi ders : Astronomi | |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Ocak 09, 2009 6:27 pm | |
| | |
| | | Johnny Alberto Gezgin
Mesaj Sayısı : 34 Yaş : 36 Nerden : Paris Asa : İylik Profesörü Kayıt tarihi : 09/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Ocak 09, 2009 9:38 pm | |
| Ad: Johnny Soyad: Alberto Örnek rpg
Karanlık geniş sokaklarda evine doru giden Bay Alberto üzerinde pahalı siyah cüppesi uzun omuzlarına kadar uzanan saçları gözündeki gözlüğüyle etrafa bakıyordu. Yolda hiç tanımadığı yüzlerle karşı karşıyaydı. Sanki onu tanıyorlarmış gibi yüzleri çevirip bakıyorlardı. Tam bu sırada karşı caddenin kaldırımında siyah beline kadar uzanan saçları ile klasik dökümlü yeşil bir cüppe giyen bir adam vardı. Bay Alberto’nun korkudan yüzü kireç gibi olmuştu. Daha karanlık ve dar bir sokağa yöneldi hala takip ediliyordu asasını çekti arkasını döndü, “Kim var orda!” dedi. Etrafta ses yoktu onu takip eden her kimse bir anda yok olmuştu. İyice emin olmak için biraz daha orada öylece bekledi, kimse yoktu. Arkasını döndü, yürümek için bir iki adım zor attı, bacakları titriyordu. Korkudan elindeki asayı düşürebilirdi. Titrek eliyle daha sıkı kavrayarak asasını yoluna devam etti.Sürekli arkasını dönüp dönüp duruyordu ki biri karşısına çıkıverdi, yüzünde dehşet saçan bir gülümseme vardı. “Beni mi arıyorsun Johnny?” alaycı bir gülümsemeyle asasını doğrultmuştu. Bay Alberto’da asasını hiç indirmiyordu. Birden bağırdı karşıdaki adam, “Expelliarmus!”. Sesi duyar duymaz yana hamle yapan Bay Alberto, “Sersemlet” diye bağırdı. Karşılıklı birbirlerine büyüler yolluyorlardı. Hepside karşılıksız kalmıştı ki Bay Alberto, “Expelliarmus!” diye bağırdı. Adamın asası yere yuvarlanmıştı ve yere düşmüştü. Bay Alberto adamın yanına doğru yürüdü bu arada asasını hiç kıpırdatmıyordu. Adam kalkmaya hazırlanıyordu ki Johnny, “Pomperia” dedi ve her duvarlar patlayıp adamın üstüne düştü. Hareketsizce yerde yatan adam hala pis gülümsemesini değiştirmiyordu. Johnny eğildi ve “Ne istiyorsun?” dedi. Bay Alberto’nun yüzü ateş saçıyor gibiydi. “Senin öğretmenlikten uzak durmanı istiyorum Johnny” dedi. Alaycılığını ve küçümseyişinden hiçbir şey yitirmemişti. “Hayır, hiç de uzak durup da okulu sizin gibi ölüm yiyenlere bırakamam.” dedi Bay Alberto. “Bırakmak zorundasın, Karanlık Lord öyle istiyor” adam bir yandan da asasına ulaşmaya çalışıyordu. Sonunda asasını tutup oradan buharlaşmıştı. “Sizi pis ölüm yiyenler vazgeçmeyeceğim.” Dedi ve sinirli sinirli evin yolunu tuttu. Hangi ders: Zhinbend | |
| | | PéopLé LayDé MonTe'z Sihir Bakanlığı Çalışanı
Mesaj Sayısı : 65 Yaş : 28 Kayıt tarihi : 09/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Ocak 09, 2009 10:01 pm | |
| Üzgünüm Profesörlük için RP'niz düşük. | |
| | | Hannah Mary Mythique Eski Yazılar Profesörü
Mesaj Sayısı : 122 Yaş : 114 Rp Partneri : Arıyorum... Asa : Bana Güvenilmez[Bu asanın adını kimse bilmiyecek xD] Kayıt tarihi : 10/01/09
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/10) Uçuş Gücü: (1/1)
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 10, 2009 4:53 pm | |
| Ad: Isabel Loisa Soyad: Mythique örnek Rp:
Sonunda ders günü gelmişti. Ashlee profesorlüğe kabul edildiğinden beri bugünü bekliyordu. Dersin yani bugünün heyecanına kendisini öyle bir kaptırmıştı ki farketmeden de olsa sınıfa bir saat erken gelmişti. Gelmişken sınıftanda çıkamıyordu bir türlü. Sınıfa göz gezdirerek,ağır ağır masasına doğru ilerledi. Elinde küçük bir el çantası vardı. El çantasını masaya bıraktı ve içinden bir kaç kağıt çıkarttı. Kağıtlara bakarak sandalyesine oturdu ve kağıtları incelemeye başladı. Bu kağıtlarda bu derste işleyiceği iksirler hakkında bazı bilgiler vardı. Bir veya iki kez kağıtları göz gezdirdikten sonra kağıtlarını masasına bıraktı ve yavaşça sınıfta gezmeye başladı. Sınıfın her yerini gezmişti,sanki onlarca saat geçmişti o sınıfı gezerken ama tekrar masasına dönüp saatine baktığında yanıldığını anladı. Daha sınıfa geleli 20 dakikacık olmuştu. Saate son kez baktı ve masasının 2-3 metre sağında ki dolabın yanına gitti. Dolap sınıfta en çok yer kaplayan eşyaydı. Hem eni hem boyu epey büyüktü. Ashlee zorlanarak dolabın kapağını açtı. Bir yıldır açılmadığından dolabın kapağı paslanmış olmalıydı. Neyse o da halledilirdi bir ara. Dolabın kapağını açınca dolaptaki eşyalara şöyle bir rastgele baktıktan sonra tekrar masadan kağıtları aldı. Elinde kağıtlarla dolabın önüne geldi ve kağıtta yazan malzemelerin hepsine tek tek bakmaya başladı. Neyseki hepsi burada fazlasıyla mevcuttu. Ashlee rahatlayarak masasına döndü ve sandalyesine oturup dersin başlamasını bekledi. Dersi beklerken zaman ne kadarda yavaş geçiyordu. Sanki biri hayatı ağır çekime almıştı. Ashlee derse az zaman kala asasını çıkarttı ve sınıfın kapısına doğrulttu. Sınıfın kapısı içe doğru açıldı. Kapının önünde zaten bir kaç öğrenci bekliyordu. Kapının açılmasıyla beraber kapıdaki öğrenciler içeri girdi. Öğrenciler sistemi bildiği için kendi yerlerine geçiyorlardı. Yani 5.sınıf ve üstü sağ taraftaki yerlere, 4.sınıf ve altı sol taraftaki yerlere oturuyordu.Ashlee gülümseyerek öğrencilere baktı. Sınıf tamamen dolduğunda asasını tekrar kapıya tuttu ve kapıyı kapattı. Masasından sınıfa bir kez daha baktıktan sonra masadan destek alarak ayağa kalktı. Sınıfın tam karşısında bulunan tahtanın önüne geçti. Sınıfa sesini duyurabilmek için biraz yüksek sesle konuşmaya başladı.
"Evet... Sınıf dolduğuna göre dersimize başlayabiliriz. İlk olarak kendimi tanıtayım. Ben Ashlee Simpson. Sizin bu yıl ki ve umarım gelecek yıllardaki iksir profesorunuzum. Ben kendimi tanıttığıma göre dersime başlamadan önce sizde kendinizi tanıtabilirsiniz. Sanıyorum ki dersimize yeterince zamanımız kalır." dedi ve duraksadı. Sınıfa şöyle bir göz gezdirdikten sonra en önlerdeki bir çocuğu işaret ederek devam etti.
"Sanırım sen kendini tanıtmaktan başlayabilirsin. Tabii sonra da sırayla diğerleri kendini tanıtacak."
Ashlee bunları söyledikten sonra tekrar sandalyesine oturdu ve dikkatle öğrencilerin kendilerini tanıtmalarını izledi. Kendisini tanıtan öğrencilerden bazılarının soyisimlerini önceden duymuştu. Mesela Walker bunlardan sadece bir tanesiydi. Sınıfın tamamı kısa sürede kendisini tanıtmıştı. Öğrencilerin hepsi kendilerini çok hızlı tanıtıvermişlerdi. Ashlee burdan öğrencilerin çabucak derse geçmek istediklerini anladı. Sınıfa sessizlik hakim olunca Ashlee tekrar ayağa kalktı ve öğrencilerin arasında dolaşmaya başladı. Bir yandan dolaşıyor bir yandanda konuşuyordu.
"Herkez kendisini tanıttığına göre derse geçebiliriz. İlk olarak küçük sınıfların yapacağı iksiri anlatayım." dedi ve tahtaya doğru ilerledi. Tahtanın sol tarafına geçti ve tekrar konuşmaya başladı. O konuştukça iksirle ilgili bilgiler tahtada beriliyordu.
"Bu dersimizde sizin yapacağınız iksir Çıban İyileştirici İksir. İsmindende anlayabileceğiniz gibi çıbanı iyileştirmek için kullanılıyor. Bu iksiri yapmanız içni gerkeli olan malzemeler; kurutulmuş ısırgan otu,ezilmiş yılan dili,haşlanmış boynuzlu sümüklüböcek,kirpi dikeni. Bu malzemelerin hepsini sağ taraftaki dolaptan alabilirsiniz. Yalnız sizi bir konuda uyarmam gerek. Kirpi dikenini,kazanı ateşten aldıktan sonra koymalısınız. Eyer kazan ateşteyken eklerseniz bu iksir kazanı eritebilir ve sizde zarar görebilirsiniz. Eh sanırım bu kadar bilgi yeter.İksirini bitiren dolaptan bir cam şişe alsın ve iksirini ona doldursun. Cam şişeye koyan cam şişeleri masama koysun. Ben iksiri değerlendiririm. Ve size son olarak söyliyeceğim,eyer yardıma ihtiyacınız olursa beni yanınıza çağırmanız yeterli."
Ashlee sözünü bitirince derin bir soluk altı. Ashlee'nin sözünü bitirmesiyle beraber sol taraftaki öğrencilerin hepsi ayaklanmış ve hareketlenmişti. Ashlee ayakta kimse kalmayınca sağ taraftaki öğrencilere döndü. İlk başta onlara öğreticeği iksirin ne olduğunu hatırlayamadı. Biraz heyecanlanmıştı heralde. Ama fazla süre geçmeden hatırladı. Büyüklere öğreteceği büyü çok daha önemliydi. Hem elkide onlar sayesinde stoğu dolacaktı. Ashlee bunu düşününce gülümsedi. Bütün öğrencilerin gözünün üstünde olduğunu anlayınca öksürerek boğazını temizledi ve konumaya başladı.
"Gelelim büyüklere. Çocuklar size öğreteceğim büyü çok daha önemli ve dikkat etmeniz gereken büyü. Size öğreteceğim büyünün ismi;Hakikat İksiri. Bu büyü insanı gerçeği söylemeye zorlar. Eh bunu duyar duymaz bu iksiri Veritaserumla karıştırmayın sakın. Veritaserum hakikat iksirinden daha güçlü bir iksirdir. Ama onu size yaptıramam tabi ki... Bu iksiri kullanacağınız kişinin ağzına 2-3 damla damlatmanız yeterlidir. Damlalardan sonra hemen gerçekelri söylemeye başlarlar. Bu iksir daha önemli olmasına rağmen kolay bir iksirdir. Size gerekli olan tek malzeme Pirşakır Tüyleri. Bu tüyleride dolapta bulabilirsiniz. Sizde küçük arkadaşlarınız gibi cam şişeye doldurup bana getirin. Sakın iksirlerden kendinize ayırmayın çünkü öğrencilerin kullanması yasaktır..." dedi ve gülümsedi. Büyüklerde dolaba doğru ilerlemeye başlamıştı ama onlarda daha az kargaşa vardı. Ashlee ayakta durmaktan yorulmuştu biraz. Sandalyesine doğru ilerledi ve öğrencileri izlemeye başladı. Kazanlardan sürekli "poff" sesleri yükseliyordu. Bu seslerin çoğu hatta neredeyse hepsi iksirin iyi gittiğine işaretti. İksirler iyi gidiyordu fakat tabi ki yardım isteyenler oluyordu. Ashlee yardım isteyenlerin yanına tek tek gidip onlara yardım etti. Yardım isteyenler bitince tekrar masasına geçti. Masasına geçtikten biraz sonra,yani iksir yapmaya başlayalı 15 dakika olmuşken bazıları iksirlerini bitirmişlerdi bile. Ashlee bitirilen iksirleri tek tek inceledi ve başında bekleyen öğrencilere iksirlerle ilgili yorumlarda bulundu. Yarım saat sonra bütün iksirler bitmiş,Ashlee bütün iksirleri yorumlamıştı. Arada tabiki hatalı iksirler çıkıyordu. Ama çoğunluk olarak iksirler iyi yapılmıştı yani işe yarardı. Ashlee dersin tamamlandığına karar verince ayağa kalktı.
"Eh bu dersimiz bu kadar. Umarım dersimi beğenmişsinizdir. Yaptığınız iksirlere gelince,tabiki mükemmel olması beklenmiyor ama ortalama olarak iksirleriniz gayet iyi. Hepinizi kutluyorum. Şimdi çıkabilirsiniz." dedi. Öğrenciler hemen sınıfı boşalttılar. Ashlee'de iksirleri tek tek dolaba yerleştirdi. Yerleştirme işi tamamlanınca çantasını aldı ve sınıfı kapatıp dışarı çıktı.
Not:Başka sitede İksir Prof.düm... O ders rp'm =)
Hangi ders :Eski Yazılar
| |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 10, 2009 4:54 pm | |
| kabul edildi ekliyorum... | |
| | | Tianna Lessie Black Bitkibilim Profesörü
Mesaj Sayısı : 66 Yaş : 29 Kayıt tarihi : 05/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 10, 2009 8:33 pm | |
| Ad:Tianna Lessie Soyad:Black İstediği Ders:Bitkibilim Örnek rp:
Bir sess!Kahretsin!Dıııtt dıııtt!Şifon yerinde saat çalıyordu.Tianna eliyle vurdu.Saat sesi durmuştu.Tianna’’Kahretsin saat sesiyle uyanmaktan nefret ediyorum!Neyse ki sustu…’’dedi.Yorganı üstünden atarak gözlerini açmaya çalıştı.Sarhoş gibiydi.Erken kalkmaya alışık değildi.Ama okul vardı.Gözündeki çapaklar gözünü açmasını engelliyordu.Tianna eliyle gözünü ovuşturdu.Yarım olsada görebiliyordu biraz.Hemen banyoya gitti.Elini yüzünü yıkadı.En sonunda gözlerini açabilmişti.Uyuşuk halinden nefret ediyordu.Saçı başı birbirine karışmış bir haldeydi.Aynanın karşısında kendi kendine haraket yapıyordu.Çocuk gibiydi.Güldü kendi kendine…Sonra tekrar odasına gitti.Dolabını açtı.O kadar çok kıyafeti vardı ki seçemiyordu.Kafası kaşınmıştı.Eliyle kaşıdı.Sonra askılara bakmaya başladı.Beğenmediği kıyafetleri yatağına atıyordu.Hiç giymediği kıyafetler bile vardı.Tianna’’Hogwarts’a şık gitmeliyim.Bu ilk günüm.Rezil olmak istemem.’’dedi.Ve en sonunda kendine bir kıyafet buldu.’’Hah!İşte bu şahane!Zevkime ve kendime bayılıyorum’’dedi.Kendini övmeyi severdi.Üstüne kıyafetini giydi.Pelerinini taktı.Daha bir asası bile yoktu.Sihirle gidemezdi.Karnında bir acıkma hissetti.’’Hmm karnım bayağı acıkmış anlaşılan bir çay içmeden olmayacak!’’dedi.Çayı hazırladı.Asası olmadığı için fazla büyü yapamıyordu. Çayını yudumladıktan sonra pencereye baktı.Perde kapalıydı.Hiç hoşlanmazdı.Gidip perdeyi açtı.Gözü kamaşmıştı.Güneş o kadar aydınlatıyordu ki her yer parlaktı.Çayını bitirdikten sonra yine kendisini banyoya attı.Saçını düzeltti.Biraz makyaj yaptıktan sonra aynaya baktı.Gayet güzel olmuştu.Üstünde pelerini olduğundan kendi etrafında döndü.Bu hoşuna gitmişti.Evde geçmişten kalma bir süpürge vardı.Hogwarts’a o süpürgeyle gidecekti.’’Umarım uçuyordur!İlk günden devamsızlık yapmak istemiyorum ve bu kadar hazırlanmışken’’dedi ve süpürgeyi aldı.Her yerinde örümcek ağları vardı.Örümceklerden nefret ederdi.Tiksindi.Titiz bir insan olduğundan yine basit bir büyüyle süpürgeyi temizledi.Evin avlusuna çıktı.Ve süpürgeye binip uçtu….
Hogwartsa gelmişti.Etraf çok kalabalıktı.Herkesin bir işi ve acelesi vardı.Herkesin okul telaşı ve iş telaşı vardı.Tianna onlara şaşkın şaşkın bakıyordu.Gülümsedi…Kendini bir yabancı gibi hissediyordu.Sanki kendisi değilmiş gibi…Asa alması gerekiyordu.Etrafına bakıyordu.Tam o sırada koşan bir çocuk Tianna’ya çarptı.Tianna sarsıldı.’’Heyy!Dikkat etsene sakar şey!Naptığının farkındamısın sen?’’dedi sinirli bir şekilde.Çarpan bir öğrenciydi.Derse geç kalmış olmalı…’’Özür dilerim bayan!Gerçekten çok pardon…İstemeyerek oldu’’dedi çocuk.’’Peki!Bir daha dikkat et’’dedi.Asa dükkanını görmüştü.Ve hemen dükkana girdi.Dükkanın içerisi çok güzel dekorize edilmişti.Etkileyici görünüyordu.Tianna etrafına bakarken ‘’Buyrun bayan ne istemiştiniz?’’dedi.Tianna birden irkildi.Dükkanın içerisinde birkaç muggle vardı.’’Ahh!Özür dilerim…Dükkanın dekoru hoşuma gitti de böyle şeylere bayılırım!Ben asa alacaktım…Hogwarts’a yeni geldim.Ama en güçlü asayı almak istiyorum’’dedi kibarca…Görevli’’Buyrun hanfendi..Sizin için en uygun asa bu.’’dedi ve asayı uzattı.Tianna asayı yavaşça aldı.Yanlışlıkla bir büyü yapabilirdi.Eline aldı ve inceledi.Gayet güzeldi.’’Oldukça güzel bir asa.İşime yarayacağından eminim bunu almak istiyorum…’’dedi.Görevli ‘’Bundan hiç kuşkunuz olmasın…En önemli asalarımızdan biridir.Buyrun sizin olabilir…Şikayetiniz olursa tekrar bekleriz..’’dedi görevli.Oldukça sıcakkanlı birine benziyordu.Tianna onu sevmişti.’’Peki teşekkürler.Sihirli günler!’’dedi ve dükkandan çıktı.Asasını cüppesinin cebine koydu.Artık istediği gibi sihir yapabilirdi.Hogwarts Akademisine doğru yol aldı.Çok büyük bir yerdi.Öğrencilerin elinde büyü kitapları vardı.Koridorda dolaşıyorlardı.Tianna’da koridorların merdivenlerini çıkıyordu.Bir yandanda Hogwarts Akademisini inceliyordu.O kadar çok oda vardı ki Tianna’yı çok etkilemişti.Büyük Salona geldiğinde öğrenciler masaları doldurmuşlardı. Çoğu profesör ise yerinde oturuyordu. Tianna’da Profesörlerin bulunduğu bölüme doğru ilerledi. Etkileyici bir şekilde ağır ağır yürüyordu. Bu Hogwarts hoşuna gitmişti Tianna’nın.Birisi Tianna’nın omzuna dokundu.Tianna ani bir şekilde arkasına döndü.’’Neler oluyor?Siz kimsiniz?’’dedi korkuyla.Bir adamdı.’’Korkmayın genç bayan!Ben Zihinbend Profösörü Sean.Hogwarts’a hoş geldiniz…’’dedi gülümseyerek.Tianna birden rahatlamıştı.’’Merhaba!Bende Tianna.Müdüreye başvurarak bir meslek sahibi olacağım…Sizinle tanıştığıma sevindim Profösör!’’dedi gülümseyerek.’’Peki bende tanıştığıma sevindim.Aşağıda müdirenin konuşması var istersen oraya gidelim’’dedi.Tianna müdireyi merak ediyordu.’’Peki gidelim.Teşekkürler’’dedi.Beraber müdirenin konuşmasını dinlemek için aşağıya indiler… | |
| | | Aldora Christina X. Zquea Muska Profesörü
Mesaj Sayısı : 14 Yaş : 32 Kayıt tarihi : 15/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Ocak 15, 2009 7:25 pm | |
| Ad:Aldora Christina Xona Soyad:Zquea örnek Rp:Alyysa'ya gönderildi... Hangi ders : Muska / Tılsım
| |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Ocak 15, 2009 7:28 pm | |
| İkinizde kabul edildiniz... | |
| | | ALex K. Evans Mitoloji Profesörü
Mesaj Sayısı : 29 Yaş : 31 Nerden : New York Rp Partneri : Yok Asa : Alınmadı. Kayıt tarihi : 17/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 17, 2009 6:43 pm | |
| Ad: Alex Kevın Soyad: Evans örnek Rp: Lizzié Mia 'ya yollandı.
Hangi ders : Mitoloji | |
| | | Lizzié Mia ConsTanTiné Hogwarts Müdüre
Mesaj Sayısı : 225 Yaş : 29 Nerden : Londra Rp Partneri : ... Asa : Sinsi Prenses Kan Durumu : Safkan^^ Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları C.tesi Ocak 17, 2009 6:53 pm | |
| Kabul Edildlmştr.! Rp için Teşekkürler.! | |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Ocak 20, 2009 5:33 pm | |
| Arkadaşlar bundan sonra RP'ler adminlere gönderilmeyecek direk buraya konulacaktır !! | |
| | | Amy Lee Caroline Uçuş Profesörü
Mesaj Sayısı : 8 Yaş : 30 Kayıt tarihi : 24/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Paz Ocak 25, 2009 2:35 pm | |
| Ad&soyad: Amy Lee Caroline
Hangi ders: Uçuş
Örnek rp:
Kafatasında müthiş bir ağrı vardı, başını koyduğu koluda başındaki ağrıya eşlik ediyordu. Yavaşça başını kaldırdı, perdenin arasından sızan ışık gözünü alıyordu. Elinde bir bardak vardı ve içinde azcık içki doluydu.Olanlar yavaş yavaş aklına geliyordu; büyük bir kaybediş, ardından içki şişesi... Bardakta son kalan kırıntılarıda bir dikişte içti. Bardağı ses çıkmasın diye yavaşça cam masanın üstüne bıraktı. Bardak onunla dalga geçer gibi her zamanki gibi tıngırtısını çıkarmış, başında da ona oranla daha büyük bir gütültü kopmuştu. Amy elinin tersiyle ağzını silip, başındaki ağrıyı unutmaya çalışıyordu. Ancak buna gerek kalmamıştı çünkü olanlar yüreğindeki sızıyı tekrar öne geçirmişti. Daha fazla dayanamayan Amy elerini yüzüne kapayıp olabildiğince yüksek sesle ağlamaya başladı. Olanlar bir bir gözünün önünden geçiyordu.
Önceki gün herzamankinden daha heyecanlı uyanmıştı çünkü en sevdiği arkadaşı New York'tan gelecekti onu almak için hava alanına gidicekti. Bir muggle olan arkadaşı hava yolunu kulanmayı tercih etmişti. Uçağın inmesine beş dakika kalmıştı, hemen hazırandı üstüne seyehat pelerinini alıp hava alanına buharlaştı. Oraya vardığında anlamsız bir kalabalık vardı. Amy buraya ilk defa gelmediği için anormal bişeylerin olduğunu anlamıştı. Etrafta bağıran insanlar ve dehşet saçan yüzler vardı. Amy ne olduğunu anlamak için aralarından en sakin olan yaşlı kadının yanına gitti. "Pardon, bayan!" kadın üzgün fakat sakin yüzünü Amy'e çevirdi, "Buyur kızım" dedi. Amy de aynı nezaketle cevap verdi, "Acaba bana burada neler olduğunu söyler misiniz?" dedi. Kadın kafasını kibarlıkla evet anlamında sallayıp anlatmaya başladı, "New York'tan gelen uçak düş..." Amy kadının sesini küçük bir iniltiyle kesti. Eli"ni ağzına götürüp kadının devam etmesini bekledi. Kadında bunu anlamış olmalı ki anlatmaya devam etti. "Düşen uçaktan sadece bir kişi kurtulmuş, onun adıda Sabrina'ymış. Senin yakınının adı Sabrina mı?" Amy şok olmuş bir ifadeyle kadına bakıyordu. Kadın konuşmasına devam ediyordu fakat bunların hiçbirini duymuyordu. Hızlıca buharlaşmak için oradan uzaklaştı. Hava alanının en tenha köşesinde buharlaştı, aslında görülüp görülmemek hiç de umrunda değildi.
Evdeydi, evdeki eşyalar üstüne geliyordu, etraf olduğundan daha karanlıktı. Bacakları artık vücudunu taşımıyordu kendini yere bıraktı. Uzunca bir süre orada öylece oturdu. "Haaayyyyyyyyırrrrrrr! Bu olamazzz!" Amy bağırıyordu ağlıyordu. Son gücünüde toplayıp, kalktı, eline geçen her eşyayı yere fırlatıyor, bağırıyordu. Bütün sesi ve gücünü bitmişti. Eline içki şişesini ve bardağı aldı kendini sandalyeye bıraktı elindeki şişeden biraz bardağına doldurdu ve şişeyi masaya bıraktı. Saatlerce orada öylece içkiyle oturdu. Artık kafası ağır geliyordu kafasını kollarının üstüne bıraktı. | |
| | | Alyssa R'ose Sihirli Hayvanevi
Mesaj Sayısı : 394 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rp Partneri : Aranıyor... Asa : Karamsar Prenses Kan Durumu : Safkan Patronus : Basilisk Hayvanınız : Kedi Kayıt tarihi : 03/01/09
| Konu: Geri: Profesör Alımları Paz Ocak 25, 2009 2:56 pm | |
| Alındın rütbeni ve modluğunu veriyorum canım.. | |
| | | | Profesör Alımları | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|