Ev
James büyük saatin çalması ile gözüne gelen güneş ışıkları ile uyandı.Aslında güneşten nefret ederdi.Tütsü kokan oda , yerlere kadar dökülen koyu yeşil perdeler ve büyük bir kitaplığı vardı.Uyandı ve duvarda ki saate baktı.Ayağa kalkıp giyisi dolabına doğru ilerledi ve üzerine uygun bir takım giydi.Eski ama şık pardesüsünüde yanına alarak odadan ayrıldı.Eline bir fincan kahve aldı ve yudumlamaya başladı.Camdan havaya baktı.Kara bulutların ardından doğan güneşe doğru çevirdi gözlerini.Gözleri aniden griye dönüştü.Kafasını arkasından gelen miyavlama sesi ile döndürdü.Kedisini kucağına aldı ve sevmeye başladı.Elinde ki kahveyi bırakarak oradan ayrılmaya karar verdi.
-Gezinti
Rüzgarın saçlarını geriye savurması ile , elleri pardesüsünün cebinden çıkarttı ve ileride ki tabela dikkatini çekti.Domuz Kafası'na girmeye karar verdi.Kapıyı açması ile çıngırdayan kapı çanı çaldı ve içeride ki birkaç insan bakışlarını James'e çevirmişti.Ardından karanlık ve arkalarda ki bir masaya oturdu.Üzerinde ki pardesüyü çıkartıp , karşısında ki sandalyeye oturdu.Garson'un gelmesi ile siparişini verdi.
''Hoş geldiniz Efendim , ne alırsınız''
demişti Garson.
James gözlerini tavana dikti , ardından hafif rüzfarlı ve buğulu havaya en iyi kaymak birasının gideceğini düşündü.
''Bir kaymak birası lütfen''
dedi.
Birkaç dakika ardından birası geldi.James birasını yudumlarken camdan etrafı izliyordu.