Ünlü simyacılar…
Simyacılar nedir? Amaçları nedir ? Bu kitabın sayfalarını aralayın.. Eminim ki dikkatinizi çekecektir… Simyacılar hakkında ne biliyorsunuz ? Yoksa hiç duymadınız mı ?
Yazılan yazılar Pamela’ nın dikkatini çekmişti. İlk sayfayı açarken yanına yaklaşan birinin olduğunu fark etti. Kafasını çevirdiğinde bu kişinin kapıdan geçerken gördüğü anormal giyinimli adam olduğunu anladı. Biraz ürktü ama belli etmemeye gayret gösterdi. Fakat adamın gittikçe yaklaştığını hatta ondan bir adım bile kadar uzak olmadığını görünce korkmamak ne mümkündü. Yaklaşık 1 dk sonunda adam Pamela’ya ağzını açtı:
-Hmm… sınırım simyacıları seviyorsunuz yanılıyor muyum ?
Ürktüğü adam onunla arkadaşıymış gibi konuşunca garipsedi Pamela. Hemen çok uzakta olmayan kardeşini yanına aldı. Ve karşısında anormal görünümlü adama döndü:
-Tanımadığınız kişilerle konuşmaktan pek bir hoşnutsunuz bakıyorum da …
Dedi.adam Hala gülüyordu.Fakat Pamela’nın suratı adamla pek uyuşmuyordu. Hatta adamın güldüğünü görünce pek bir sinirlendi. Bu sırada hala elindeki kitabın kapağının ne anlatmak istediğini düşünüyordu. O sırada anormal adam tekrar konuşmaya başladı:
-Evet tanımıyorum… Ama sizle ve bu küçük Hanımefendiyle tanışabiliriz herhalde… Adım Dany bir gezginim.bu arada tanışmak ve sohbet için daha uygun bir ortama ne dersiniz ?
Anormal adamın fazla yakınlığından çok sıkılmıştı Pamela adama tam cevap vermek üzeriydi ki kardeşi bir anda “ Olur dışarı da ki bir banka ne dersiniz ? “ dedi. Pamela’nın ağzı kardeşinin konuşması karşısında bir karış açık kalmıştı. Fakat adam pek bir hoşlanmıştı bu durumdan. Pamela’yı dinlemeden onları banka sürüklercesine “ Buyurun o zaman” dedi. Kapıyı göstererek. Pamela elindeki kitabı yerine bırakarak zorunlu bir şekilde kapıya yöneldi. Bu sırada kardeşi gülüyordu fakat Pamela’nın gülümsemediğini anlamamıştı anlaşılan. dışarıya çıktılar. İlk gördükleri mavi bank’a oturdular. Kardeşi ortalarında olmak üzere adam sağa Pamela sola oturdu.sonra adam baktı ki Pamela hiç konuşmayacak başladı konuşmaya :
-Tekrar belirteyim adım Dany. Bir gezginim. Gezmekte ki amacım ise bir simyacı olmak. Bilmem bilir misiniz simyacı ne demek …Ama büyük bir ihtimal veriyorum ki o kadar cahil gözükmüyorsunuz. Çok bilinçli iki birey olmalısınız. Sizinle konuşma amacım ise..
Dany susmuştu sanki konuşma amacını bulamamıştı. Yada söyleyememişti.bu arada Pamela simyacı yada simya kelimesinin anlamını bilmiyordu ama cahil gözükmemek için adama:
-Simyacının anlamını elbette biliyorum. Ayrıca benimle tanışma amacını da anlayabilmiş değilim. Her neyse artık tanışmış bulunuyoruz… adım Pamela buda kardeşim Lizzie. İkimizde birer kitap kurdu olarak burada bulunuyoruz. Londra’da oturuyoruz. Gezmeyi severiz ama senin gibi değil yani tatil yapmayı genelde… Gelecek postasında çalışanım… Bu yüzden fazla kitap okurum ve buraya sık sık gelirim…
Pamela bile söylediği yalanları nasıl toplayacağını düşünüyordu. Ama söylediği yalanlar karşısında adam pek bir mutluydu. Hala simyanın ne olduğunu kara kara düşünürken şimdi bide nasıl yalanlarımı toplasam diye düşünüyordu… Bu arada Lizzie ortaya atladı birden:
-Artık kitapçıya girebilir miyim. Hatırlarsan kitap almadan çıktık abla alalım sonra gideceğimiz diğer yeri seçer oraya hep beraber gideriz!!
“ Hep beraber mi ? “ yüzü buruşmuştu bu kelime karşısında. “ herhalde benim gelmem sorun olmaz dimi ? “ dedi Dany’nin sesi. Pamela kardeşinin isteği üzerine zorla “ Elbette olmaz gelebilirsin” dedi fakat sesinden ne kadar istemediği açıktı…
Hep beraber yeniden kitapçıya girdiler . Pamela simyacının anlamını öğrenmek üzere hemen sözlüklerin bulunduğu tarafa doğru ilerledi. Dany ve Lizzie ‘e de “Şurada bir kitap gördüm siz gidin bakıp hemen geliyorum “ dedi. O tarafa doğru ilerledi. Çok hızlı davranarak eline bir ansiklopedi aldı. Hemen “ s “ harfini buldu . sözlük kullanmakta pek iyi değildi Pamela… sayfaları karıştırırken sonunda gördü kocaman harflerle yazılmış bir “ simyacı” kelimesi. Hemen altına göz dikti okumaya koyuldu. Ansiklopedi şöyle diyordu…
*SİMYA*
Simya, Alşimi on ikinci asırdan itibaren Batıda, basit metalleri altına çevirmek, evrensel şifa ve ölümsüzlük iksiri gibi ortaçağı arayışlar olarak gözükmektedir…
Açıklamadan hemen anlayan pamela ansiklopediyi kapattı. Sonra hızlı ve düşünceli adımlarıyla kardeşinin yanına ilerledi…Onların yanına geldiğinde Dany ve lizzie kahkahalara boğuluyorlardı. Pamela biraz afallamış olsa da belli etmemeye özen gösterdi. Her ne kadar başarabildiyse artık . ” Eee… Pamela nereye gittin ? bu arada kardeşin kitaplarını seçti almıyor muyuz artık çıksak iyi olacak ?” dedi Dany’nin ince ve tatlı sesi. Pamela saatine baktığında yaklaşık 1 saattir kitapçıda olduklarını fark etti. Hemen kardeşinin elindeki kitapları da alarak kasaya yöneldi.kitapları kasiyere verdi ve ne kadar olduğunu sordu. Bu sırada kardeşinin Dany’e olan yaklaşması dikkatini çekmişti. Ama bunu Dany’nin yanında soramazdı onun için eve gitmeyi beklemek zorunda kaldı .
Düşünceleri ile boğuşurken kasada buluna kadının kaba sesi duyuldu “ 32 galleon efendim “ cüppesinin içinde bulunan kırışmış paraları çıkardı Pamela . büyük bir cesaret ile kasiyere verdi. Poşetlerini de alarak dükkandan ayrıldılar.
Fakat Pamela’nın aklı hala alamadığı kitapta idi. Bir yolunu bulup içeriye girmeye karar verdi. Bu sırada adımları onları kitapçıdan gittikçe uzaklaştırıyordu. Sonunda pamela yanındakilere dönüp “aaa kitapçıda çantamı unuttum benim hemen gidip almam gerekiyor siz bur da bekleyin ben hemen gelirim … “ dedi. Ve stresli numarasını sürdürerek hızlı adımları ile tekrar kitapçıya gitti. Kapıyı büyük bir zorlukla itti. Hemen alt katta bulunan tahta merdivenlerden indi. Kitabın bulunduğu yere gözlerini yöneltti. Fakat kitap orda yoktu. Tezgahı birbirine kattı ama kitabı bulamadı… Hemen bir görevli aradı. Sağda kırmızı şapkalı bir adamın koluna yapıştı “ Simyacı adlı bir kitap vardı nerede biliyor musunuz” dedi. Telaşla sesi titriyordu. Adam şaşırmış bir biçimde “ yaklaşık 1 saat önce bir adam aldı hanımefendi “ dedi. Pamela “ nasıl olur ben zaten 1 saat kadar önce kitaba baktım” dedi. Adam bilmediğini ispatlamak üzere kafasını salladı. Pamela kafasını öne eğdi ve tekrar yolarla düştü.
Artık yavaş yürüyordu. Suratından da düşen bin parçaydı. Kardeşi ve Dany’nin yanına vardığında ilk soruları “ Sana ne oldu “ dedi. Sonra Dany “ yoksa çantanı mı almışlar “ dedi . Pamela’da onların telaşını indirmek istercesine güldü sonra “ hiç yalnızca şeyy… hiçbir şey olmadı hadi gidelim şimdi nereye gidiyoruz ?” diye sordu. Dany hala meraklı bakışlarını sürdürüyordu ama Lizzie çoktan bırakmıştı olayı bağırarak “ Ben gezmekten yoruldum onun için domuz kafasına gidelim benim canım ateşviskisi çekti “ dedi. Pamela önce surat buruştursa da sonradan o istediği için kabul etti. Hemen Hongsmeade’ye cisimlendiler. Aslında yapamayacağı için çok korktu hem de Dany’nin yanında yapamayacağı için çok korktu. Cisimlenince Dany’nin cebinden kırmızı kaplı birşey düştü. Pamela’da gözlerini o şeye dikti. Dany saklamak istercesine hemen alıp cüppesine soktu . fakat Pamela rahat durmadı hemen meraklı bakışlarını Dany’e çevirdi “ Oda ne ne var onda ne saklıyorsun “ dedi ve elini cüppesine soktu . elindeki bir kitaptı buna çabuk karar verdi.Paketi açtığında ise kitapçıda beğendiği Simyacı adlı kitap olduğunu fark etti.